*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

4 Ekim 2013 Cuma

afşar timuçin ; " otur da konuşalım / gelmeyen bahardan / sıcak uzun yazlardan / yeşil rüzgârlardan / iki çift söz edelim / otur da konuşalım...."



Türkiye’de felsefe ve edebiyat bağı denince akla gelen en kıymetli  isimlerdendir  Afşar Timuçin...

Afşar Timuçin’i öğrencileri dışında edebiyat ve felsefeye yakın olan  az sayıdaki -ne acı-  nitelikli okur da hem bilir hem de çok önemser...

Şiirleri, inceleme ve araştırma yazıları,  denemeleri, hikaye ve romanları da olan Afşar Timuçin lafı dolandırmadan , mugalata  yapmadan derinlikli  ve çetrefil bir yolculuğa çıkarır okurunu...

Çevirileri de bulunan Afşar Timuçin’in  Türkiye tarihinde yayınlanan nitelikli dergilerin bir çoğunda yazıları yayınlanmış , emeklerinin izi kalmıştır...

Afşar Timuçin fransızca yanında diğer bir uzmanlık alanı olan felsefeyle ilgili ezberleri bozan şu cümlelerin de sahibidir ;

"felsefe dilinin ağdalı olması aslında felsefi yetersizliğin sonucudur. çünkü felsefe diliyle basitçe anlatılamayacak hiçbir bilgi yoktur.
bir filozof görüşlerini basite indirgeyemiyorsa (asıl) onun kafası karışık demektir” ....

Prof. Dr. Afşar Timuçin’in üniversitede hocalık yaptığı dönemlerde öğrencileriyle kurduğu ilişki de farklıdır....

Bu farkı her fırsatta  görüp söylemiştir öğrencileri kendisinden sevgiyle iştiyakla söz ederek. 

Eskinin Türküsü şiirinde ;

“şimdi iter beni
 eskiden söylediğim şarkılar
bitenle başlayan arasında
 dünyalar kadar uzaklık var” 

 diye yazan Afşar Timuçin
bir başka şiirinde de ;  

“kitaplarım sende kalsın, okursun
gece vakti uykun kaçarsa
 sendeki şiirlerimi atma
belki onlarda bizi bize gösterecek
 bazı doğrular bulursun.....”

der anlamın, ifadenin şahikasına çıkarak...

Şiirleri farklı isim ve gruplar tarafından bestelense de, Afşar Timuçin- Ezginin Günlüğü işbirliğinden unutulmaz şarkılar kalmıştır bugünlere...

Bir dönem Ezginin Günlüğü’ne hatırlı emekler veren Cüneyt Duru’nun besteleri ve Sumru Ağıryürüyen’in sesi Afşar Timuçin’in mısralarıyla  ayrı bir bütün olmuştur...

bir şarkı sesidir yıllar içinden
bir çığlık direnciyle seni arar
aradığı sen misin yalnızca
yoksa seni yitirirken, yitirdiği şey mi var
akşam vakti ince sazda koyulurken şarkılar..”

mısralarının Ezginin Günlüğüyle ayrı bir boyuta taşındığı Akşam Şarkıları , dinleyen herkesi her zaman alır bir yerlere götürür birkaç dakikalığına da olsa...

“Bir kaç dakika” soluklanmak, kendi kendinle kalmak,  koca bir  günün telaşında, biteviye bir ömrün dağdağasında  hiç de az nimet değildir hani...

Afşar Timuçinleri  hakkıyla  kıymetlendirmediğimizde kaybeden koca bir toplumdur ve o toplumun yarınlarıdır....
        
( murat örem / 04 ekim 2013 / ankara...)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder