*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

28 Ekim 2013 Pazartesi

29 ekim 1923 ; tarihin ve insanlığın büyük duvarında türkiye cumhuriyetli mihenk taşı...


“ Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir…


 Ben yaşayabilmek için, mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım.


Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim.


Ancak,

benim milletimi esir etmek isteyen

herhangi bir milletin,

bu arzusundan vazgeçinceye kadar da

amansız düşmanıyım…”

                                                                  Mustafa Kemal Atatürk

                                                       Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu Başkanı



29 Ekim hepimiz için farklı bir gün…

Bir tatil günü olmasının çok daha ötesinde !!!

2023’teki  100. yıl  hedefine bir adım daha yaklaşan  cumhuriyetimizin daha da insan odaklı olması  için yöneten ve yönetilen olmak üzere hepimize düşen mesuliyetler dün de vardı, bugün de var ve bunlar hiç bitmeyecek...

Bitmemeli de…

Çünkü milletlerin ve toplumların daha müreffeh daha eşitlikçi  yaşama hedefi  bitiş noktası olan bir koşu değil   sonsuz bir döngüdür…

Bugünün  Türkiyesi,  29 Ekim 1923’ün Türkiyesi değil…

90 yıllık cumhuriyet    hepimizin tarihi  ve  zaman içinde  alınan yol da asla ve kat’a  küçümsenmemeli.

Bir devleti , ekonomide, sosyal hayatta,  eğitimde , yönetim anlayışı ve tüm  konularda her zaman eleştirecek unsurlar bulabilirsiniz…

Bunu dün de yapanlar oldu bugün de olacak…
Olmalı da…

Yönetenler de yönetilenler de bilmeli  ki ;  yıkıcı olmayan  akılla  yapılan eleştiri  önyargılı olmanın değil dostluğun  habercisidir…

Uzun vadede en büyük dost eleştiridir…
Bu gerçek,  devletler için de böyledir…

Bugünden bakarak  geçmişe dair eleştiriler yaparken  asırlardan oluşan imparatorluk tarihimize dair  toptancı bir saldırganlığa ya da gözü kapalı biçimde keramet ve kutsallık atfetmeye sapmamak gerekir...

Cumhuriyetle birlikte yeni bir dünyaya adım atan milletimizin tarihini dile getirirken  daha önce  kurduğumuz  medeniyetleri hakir görmemek , külliyen reddetmemek  gerekir...

Yapılmış olanlarla övünmek elbette hepimizin hakkı...

Ancak yapılması gerekenlere, atılması gereken yeni adımlara kafa yormak da yine hepimizin vazifesi ve hakkı...

Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyetimiz, cumhuriyet gemimiz  neredeyse bir asra yaklaşan yolculuğunda ne fırtınalar, tipiler, boranlar , kaptanlar , mürettebat ve yolcular gördü...

Kimi dönemlerde  büyük gönül yaraları aldı kimi dönemlerde de  büyük imtihanlar verdi...

Hasılı kelam , çok şey  yaşansa da  ne mutluluk ve ne emekler ki ;  her seferinde ayakta kalmayı başardı Türkiye Cumhuriyeti...
Cumhuriyetimiz…

Dünyanın,  bulunduğumuz coğrafyanın ve burnumuzun dibinin yaşadığı alt üst oluşlara bakarsak yaklaşık bir asırdır  ayakta kalmanın  anlamını ve mucizesini daha iyi kavrayabiliriz...

Kavramamız da gerekir…

Devletler de  insanlar gibi yaşayan organizmalardır…

Organizmaların en büyük özelliği,  değişen koşullara göre kendini hızla yenileyebilmeleri ve uyum sağlayabilme yetenekleridir…

Tarih, gaflet uykusuna yatan ve  çağı oku(ya)mayan  nice devletlerin, imparatorlukların  yok oluş fermanlarıyla doludur...

Gönül 90. yılına ulaşan cumhuriyetimizin  hilal ve yıldızlı bayrağının  altında daha nice onlarca yıl  görmesini tarifsiz arzuluyor…

Ancak unutmayalım ki
Arzulamak,  çaba harcamakla kardeştir…
Tıpkı tevekkülün önlem almakla kardeş olduğu gibi…

( murat örem / 28 ekim 2013 / ankara…

(  fotoğraf / susurluk çınaraltı meydanında  29 ekim töreni   / 1936
kırmızı çerçevedeki kişi ; 
          babamın dedesi / sermuallim  / başöğretmen ;   ferit akbaşlı…
          dijital fotoğraf aktarım ve iletim  / serdar topraktepe... )
    


             



2 yorum:

  1. CUMHURİYET'imizin sizler ve yetiştirecekleriniz sayesinde sonsuza kadar yaşayacağına inancımız tamdır.Sevgiyle öpüyoruz.
    Müjgan-Taşkın Örem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şahsınızda ; Cumhuriyetimizin idealist , ülkülerle dolu öğretmenliğini, meslek yerine yaşam biçimi olarak herkesle ve evlatlarıyla da paylaşan tüm öğretmenlerimize tarifsiz saygılarım ve hürmetlerimle....

      murat örem....

      Sil