abi kardeş öremler / balıkesir 1988
bir
zamanlar ne çok ama ne çok dinlendi şu aşağıdaki şarkı edip akbayram ustanın sesinden;
“Öyle
ağırım ki kendime
Sen benden gittin
gideli
Tenim küs olmuş tenime
Sen benden gittin
gideli
Öyle bıkmışım ki
kendimden
Kurudum düştüm dalımdan
Sanki ruhum çıktı
canımdan
Sen benden gittin
gideli
Bir cefam var idi bin
oldu
Aktı gözüm yaşı sel
oldu
Yaz baharım döndü kış
oldu
Sen benden gittin
gideli
sanılanın aksine bir
aşk türküsü / şarkısı / ağıdı değildir bu sözler…
hiç hesapta yokken ölüp giden babaya özlem
çığlığıdır…
“
yaz baharım döndü kış oldu sen benden gittin gideli…”
dedirten bir ölümdür hikayenin aslı…1993
yılının 2 temmuz’unda hala muamma olan
olayların ardından ölüme yürüyenlerden
olan nesimi
çimen’in ardından yazılan ağıttır bu dizeler…
oğul mazlum çimen
yazmıştır bu sözleri..
çalıp söylemiştir de…
ama edip akbayram yine bir başka söylemiştir…
şarkıyı bundan sonra dinleyenler , aşk
acısının çok çok ötesindeki acıları da anlatan dizelere bir kez daha bunları
bilerek bakarlarsa iyi ederler…
mazlum çimen’in babası nesimi çimen’e yazdığı
sözlerin içindeki hikmeti görenler , kul nesimi'nin
yazdıklarına da bakabilirler…kul nesimi de yıllar
yıllar önce şu güzelim sözleri de yazmıştır çünkü…
Şifa
istemem balından
Bırak
beni bu halımdan
Razıyım
açan gülünden
Yeter
dikenin batmasın
Gece
gündüz o hizmetin
Şefaatin
kerametin
Senin
olsun hoş sohbetin
Yeter
huzurum gitmesin
Taşa
değmesin ayağın
Lale
sümbül açsın bağın
İstemem
metheylediğin
Yeter
arkamdan atmasın
Kolay
mı gerçeğe ermek
Dost
bağında güller dermek
Orda
kalsın değer vermek
Yeter
ucuza satmasın
Sonu
yoktur bu virdimin
Dermanı
yoktur derdimin
Gerekmez
ilaç yardımın
Yeter
yakamdan tutmasın
Nesimi'yim
vay başıma
Kanlar
karıştı yaşıma
Yağın
gerekmez aşıma
Yeter
zehirin katmasın
bir başka unutulmaz şarkı da baba münir
nurettin selçuk ve oğul timur
selçuk’un sesiyle girmiştir ölümsüzler arasına…
ümit yaşar oğuzcan’ın
dizeleri ve münir nurettin’in bestesinde
şunları demiştir timur selçuk…ve çok gariptir ki bu
şarkının kaderini de aşkla kesiştirmiştir milyonlarca dinleyici hiç alakasız biçimde…
Beni
kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler
ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine
yıktın ki bütün inançlarımı
Beni
sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın.
oysa
bu dizeler de hiç beklenmedik bir ölümün
çığlığıdır…
bu kez çığlığı atan babasının
ardında kalan evlat değil, evladının ardından dünyası kararan baba ümit
yaşar oğuzcan’dır…
ömrü boyunca onlarca kere
intihar teşebbüsünde bulunan babası ümit yaşar oğuzcan’a telafisi
olmayan tek cümlelik yanıt vermiştir oğul vedat, galata kulesi’nden atlayarak…ümit yaşar’a beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
dedirten de bu ölümdür işte…
şarkıların türkülerin
hayatların ve ölümlerin de hikayesi
vardır…
ve bazı hikayeler attila
ilhan’ın şiirlerinde anlattığı cümleler misali adını mıh gibi saplarlar insanın
yüreğine…
yüreği olan insan da hayatın ve ölümün kardeş
olduğunu unutmayandır…
(
murat örem / 15 mayıs 2015 / ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder