Bundan tam 72 yıl önce , 1941 yılının, 24 mayısında doğduğunda, muhtemelen kendisi de dünya müzik tarihine bu
kadar güçlü bir çizik atacağını bilmiyordu Robert Allen Zimmerman...
Çizik atmak deyimini
bilinçli olarak yazıyoruz ...
Nasıl , dümdüz bir zemin üzerindeki çizik her zaman
rahatsız edici biçimde ‘ben
burdayım’ derse, dünyanın
tanıdığı adıyla Bob Dylan
da zihinlere rahatsız edici bir çizik
attı her daim...
Mesela Zaman
Değişiyor başlıklı savaş karşıtı uzun
şarkısının farklı yerlerinde şunları söylemişti Bob Dylan;
“ gelin, toplanın insanlar, artık fark edin ki sular sizi de
boğacak kadar yükseliyor ve zaman
değişiyor...
yazarlar,
eleştirmenler , kalem efendileri açın gözlerinizi zaman
değişiyor...
anne babalar sizin bildikleriniz çocuklarınıza faydalı
olmayacak çünkü zaman değişiyor....
saflar belirlendi
yeminler lanetler edildi kartlar yeniden karılacak birinciler sonuncular bir bakacaksınız ki
çoktan birbirine karışacak....
çünkü zaman değişiyor...”
Bob Dylan 72 yıllık
ömründe düz bir hayat yaşamadı...
Farklı sözü olan bütün
insanlar gibi hayatın dehlizlerinde, med cezirlerinde dolaştığı anlar daha çok oldu...
1960’dan beri ,
yarım asırdan fazladır her gelen yeni
kuşağın kendinden çok şey bulduğu Bob Dylan
olmanın başka yolu da yoktu zaten...
Yüksek eğitim hayatına da
devam etmeyen Bob Dylan, rivayet edilir ki şu cümleleri de kurmuştu zamanında ;
‘Üniversiteler
, huzur evlerine oranla çok daha fazla
kişinin hem de gepgenç öldüğü yerlerdir”....
Joan Baez’le yaşadığı
fırtınalı ilişki dahil bir çok ünlü
isimle kesişen müzik hayatında her zaman kendi başına da durmayı bilmiş bir isim oldu Bob Dylan.....
Hayata dair her şey
hakkında söyleyecek sözü olan ve kendini folk/halk
şarkıcısı olarak tanımlayan Bob Dylan, bugün Leonard Cohen’le birlikte yaşayan
en büyük müzik insanlarındandır..
Hakikaten öyledir !
“..bir fincandaki kahve
gibidir hayat...
bazen tatlı bazen değildir...
ama belki de asıl
önemlisi o kahvenin tadı değil
bir fincan kahveyi kiminle içtiğinizdir....”
diyen Bob Dylan’ın
unutulmaz şarkısı Blowing in the Wind da Türkçeye
esen rüzgarda... başlığıyla çevrilmiştir ve altındaki imza da büyük usta şair Can Yücel’indir...
Can Yücel’i sevgiyle
anarken Bob Dylan’ı da doğumunun 72. yıldönümünde selamlamış olalım bu yazıyla....
Bob Dylan , Can Yücel’in
güzelim çevirisinde şunları demiştir ;
daha kaç köyden sürülsün insan / adam oluncaya dek?
daha kaç derya
dolaşsın martı / bulsam diye bir tünek?
daha kaç toptan
atılsın gülle / harp toptan kalkıncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun , / cevabı esen rüzgârda...
daha kaç yıl kök
salsın ağaç /bahar açıncaya dek?
daha kaç yıl kök söksün bu halk / yerin bulsun diye hak?
daha kaç aydın ışığı
görüp / görmezlikten gelecek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun / cevabı esen
rüzgârda.
daha kaç can canından geçecek / cana yetinceye dek?
daha kaç el boş
açılsın göğe / göğermedikçe yürek?
daha kaç teller kopsun
sazlardan bu ses duyuluncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun /cevabı esen
rüzgârda....
( murat örem / 21 mayıs 2013 /
ankara...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder