Bundan 28 yıl önce 20 Eylül 1985’te aramızdan ayrıldığında ;
koca bir ömrü
halk müziği
zenginliğimizi
farklı bir tarzla
paylaşmaya
ve çoğaltmaya adayan
isimdi...
Ruhi Su’ydu...
Ömrünün hastalık
yıllarında onun da payına acılar düştü...
Çünkü 12 Eylül 1980
darbesini yapanlar için
bir kez daha “iç düşmandı” Ruhi Su da...
Darbeden sonra uzun süre
pasaport alamadı...
1980 darbesinin ardından
her şey o kadar toz dumandı ki ;
Ruhi Su tedavi
için bile olsa pasaport alamıyordu...
Elbette açıktan bir “hayır” yerine,
bahaneler üretiliyordu...
Hastalığının tedavisi
yurt dışında belki daha donanımlı yapılabilecekti
ama bu imkanı kazandığında geç kalınmıştı büyük ihtimalle...
Bunca emeğin karşılığı bu olmamalıydı Ruhi Su için...
Tüm bunlar yaşanırken
Türkçenin şairlerinden Cemal Süreya da şu mısraları
yazmıştı olan biteni hicvetmek için ;
“bu hükümet
pir sultan’a pasaport
vermiyor,
onu anladık.
yunus emre’ye de basın kartı
vermiyor,
onu da anladık.
ama bu hükümet
ferman çıkarmış
karacaoğlan’ı
otobüse bindirtmiyor.”
Tam adıyla Mehmet Ruhi
Su, 1912 yılında Van'da doğdu ve çok genç yaşlarda baba ve annesini ardarda
kaybetti...
Öksüzler yurdundan
sonraki eğitimiyle Ankara Devlet Konservatuarının
Şan bölümünü bitiren Ruhi Su bir çok Köy Enstitüsünde hocalık yaptı ve Cumhurbaşkanlığı
Orkestrası’na seçildi...
Konservatuarda opera eğitimi de alan Ruhi Su Devlet Operası'nda da çalıştı ve
opera tarihine de emekler verdi...
Ruhi Su’ya getirilecek
eleştiriler türküleri opera yorumuyla söylediği yönünde birleşecekti yıllar
boyunca...
TRT Ankara Radyosu`nda da dönem dönem türkü programları
düzenleyen Ruhi Su Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi`nde
büyük bir koro oluşturdu....
Ruhi Su’nun aldığı klasik
batı müziği eğitimi, türkülerin yeniden yorumunda
da çok etkili oldu...
Türkiyenin artık çok
geride bırakması gereken siyasi kamplaşma ve nefret üretme dönemlerinden Ruhi
Su da payına düşeni aldı yaşarken ve ölümünden sonra da....
Yaşarken de sonrasında da
Ruhi Su’nun etnik kökeni marazi ve belaltı cümlelerle hep gündeme getirildi...
Oysa ,
anadolunun ,
ülkemizin ,
bu toprakların
türküleri için
ömür adadı
Ruhi Su...
Hapis hayatıyla da
tanışan Ruhi Su bir başka radyo programında
"serdari
halimiz böyle n'olacak?
kısa çöp uzundan hakkın
alacak"
cümleleriyle yine okları üzerine çekti...
Özellikle 70’li yılların ikinci yarısından sonra Dostlar
Korosuyla türküleri yorumlamaya ve kayıt altına almaya devam eden Ruhi
Su’nun tarzı hem övgüler hem de keskin yergiler aldı...
Müzik otoriteleri ve
dinleyicilerin farklı olanı kabul etme konusunda hemfikir olduğunu söylemek mümkün
değil...
Ancak Ruhi Su için şunu
demek hiç yanlış olmaz;
Ruhi Su , türk halk müziğinde yeni ve farklı olanı
denemiştir....
Bundan sonraki söz , müzik tarihinin hakemliğindedir....
ömrü boyunca
seferberlik
türkülerini,
karacaoğlanı,
yunus emreyi,
pir sultan abdalı,
köroğlunu ,
nazım hikmeti,
dadaloğlunu,
levniyi
yeni yorumlarla
halk
müziğimize armağan eden Ruhi Su’yu
20 Eylül 1985’teki
ölümünün 28. yılında saygıyla anarak....
- başlıktaki dizeler / ismet özel...-
( murat örem / 20 eylül 2013 / ankara...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder