“ Hayat gibi, futbolda da,
kazanmak için her şeyin mubah görülmediği ”
ve artık
kaf dağının ardında kalan günlerdeki
Türkiye’nin taçsız ve unutulmaz futbol kralıydı Metin Oktay...
Adıyla özdeşleşen Galatasaray’da futbol oynarken kendisine yapılan çok yüksek transfer teklifine dönüp bakmadığı
gibi aracı olan isme de şunları demişti kestirmeden Metin
Oktay ;
“ babacım kısa keselim...
teklife kesinlikle hayır diyelim...
bizi sevenleri üzmeyelim...
onlara ihanet
etmeyelim...
benim takımım belli..
hiç bir şartla değişmez...”
Nereden geldiği pek de
belli olmayan milyon dolarların havada uçmadığı, futbolun dünyada ve ülkemizde bu
kadar ihtiras ve muallaklığa batmadığı, maç bitiminde antrenöründen seyircisine, hakeminden futbolcusuna aynı belediye otobüsüne binerek güle oynaya evlere
gidildiği zamanların kralıydı Metin
Oktay...
İşini çok iyi yapan , etrafını
kırıp dökmekten her zaman imtina eden,
insanlığı da hiç unutmayan gerçek bir spor adamıydı Metin Oktay ve hakikaten Taçsız Kraldı...
Ege’nin çok şey görüp
geçirmiş şehri İzmir’de doğan Metin Oktay, İzmirsporda gol
kralı olduktan sonra Galatasaray formasını giydiğinde yıl 1955’ti ve daha 19 yaşındaydı...
55 yıllık hayata, attığı onca golün yanında katmerli insanlığı da sığdıran Metin Oktay
elbet bu çelebi yönüyle de fark edildi
ve unutulmadı...
Unutulmadı çünkü ölümünün
22. yıldönümüne günler kala hala aynı saygıyla kendisini hatırlıyor olmamız
da bunun sonucudur....
‘Alkışlarla Yaşamayı’ en çok hak eden isimlerden olan
Metin Oktay, Türkiye futbol liglerinde tam 10 kez ‘gol kralı’ oldu...
Bunca golü atan Metin
Oktay, attığı gollerden sonra karşı takımın seyircisine el kol işareti yapacak kadar zeki , akıllı ve çevik olmadı ne mutlu ki!....
Türkiye’nin güzel
insanlarından Cemal Süreya , Metin
Oktay’ı daha yaşarken anlattığı yazısında da şu cümleleri kurmuştu yıllar önce;
“ Metin ensesiyle bile
top alır...
baldırıyla , oyluğuyla
hatta bademciğiyle !
Metin Oktay’ın en büyük
özelliği
hiç bir zaman şımarmamış
olmasıdır.”
Sahalarda efendiliğiyle de
öne çıktığı yılların sonrasında gelen yeni kuşaklar Metin Oktay’ı
sahadaki haliyle izleyemedi çünkü 33 yaşında futbolu bıraktığında yıl 1969’du...
O zamanlar ne televizyon
kayıtları vardı onlarca kamerayla çekilebilen ne de saatler süren maç
görüntüleri....
Kısa İtalya macerasını
saymazsak hep Türkiye’de geçti Metin Oktay’ın spor yaşamı. Kısa bir süre Galatasaray ve Bursaspor’da antrenörlük yaptı....
Spor yazılarında da önce kalenderliği
anlatmayı yeğleyen Metin Oktay aynı zamanda fileleri yırtan bir başka efsane
golün de sahibiydi....
Metin Oktay’ı, taa 1980’lerin
ortalarında, o zamanlar bugünkü gibi çok
da göz önünde olmayan Akhisarspor’un sezon açılışında görmüştü bir
çok genç ve çocuk....
Orada da , kalenderliği ,
yüzüne büyük bir içtenlikle oturttuğu gülüşü ve çelebiliğiyle Taçsız Kral’dı Metin Oktay...
Üç beş gün sonra Metin
Oktay’ın 22 yıl önceki ölümünün yıldönümü...
Bilenler bilmeyenlere
hatırlatsın ki ;
Metin Oktay da Türk futbolunun hakiki bir markasıdır....
tıpkı Şükrü
Gülesin, Baba Hakkı, Gündüz Kılıç,
Lefter gibi...
Bu isimlerin ortak
özellikleri de şudur ki;
onları her yerde ve her
zaman büyük yapan , unutulmaz yapan
önce insanlıklarıydı...
Eylül 1991’deki
ölümünün 22. yılında Taçsız Kral Metin Oktay’ın nezdinde, futbolu önce ahlak ve spor olarak gören bütün büyükleri sevgiyle anarak...
Kazanmanın değil ,
mücadele etmenin geçer akçe olduğu bir dünyanın bugünkünden çok daha iyi bir
yer olacağını da bazı kifayetsiz muhterislere, bu yazının da bir işe
yaramayacağını bile bile, yine de
hatırlatarak....
( murat örem / 1995 - 09 eylül 2013 / ankara....)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder