Tam 12 yıl önce bu saatlerde , yani 2001 yılının 11 eylül gününün öğle sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nden tüm dünyaya
yayılan görüntü ve haberler aklın sınırlarını zorluyordu...
Olay ABD’de sabah saatlerinde
yaşanıyordu elbette ama saat farkından
dolayı batı dünyasının ve ülkemizin öğle sonrasına denk geliyordu...Televizyon
başına kilitlenen milyonlar dünya
devinin tam kalbine, ikiz
kulelere çarpan ya da çarptırılan uçak
saldırılarını izlerken bunun bir şaka ya da bilgisayar animasyonu olduğunu
sanıyordu...
Oysa hiçbir şey
animasyon değildi...
Belki çok alçakça bir
senaryoydu ama animasyon değildi ve insanlar onlarca kat yükseklikten yanmamak için
kanatsız kuşlar gibi kendilerini ölüme bırakıyordu...
Tek kutuplu dünyada tek
süper güç olan Amerika’dan gelen açıklamalar da benzeri görülmemiş
terör saldırısına uğranıldığını haykırıyor, dönemin ABD devlet başkanı da apar topar
bilinmeyen yere götürülüyordu suikast ihtimaline karşı...
Alelacele yapılan
haberlerde saldırıyı yapanların müslüman olduğu yönündeki tezviratlar ve yalan
haberler de ayyuka çıkınca her şey tamamdı artık dinler arası yeni bir husumet için de...
Aradan zaman
geçtikçe 11 Eylül saldırılarının da
uluslararası karanlık bir şebekenin ürünü olduğu yönündeki görüşler daha akla yakın
gelir oldu...
Dönemin ABD Başkanı’nın ‘bu
bir savaş ilanıdır’ beyanatı bile belki de çok önceden ince ince
kurgulanmıştı...
Dünya çok uzun sürecek
yeni bir gerginlik eşiğinin içine sokuldu 11 Eylül 2001’le...
Bir nevi , aşırı güvenlik mi , kutuplaşma mı yoksa yaşam hakkı mı seçeneğine zorlandı insanlar....
Bir nevi , aşırı güvenlik mi , kutuplaşma mı yoksa yaşam hakkı mı seçeneğine zorlandı insanlar....
hem de çok bilinçli olarak...
Türkiye benzer oyunları
zamanında yaşamış olduğu için olan bitende bit yeniği arayan insanların
ağırlıklı olduğu yerlerdendi belki de...
Öyle ya; darbe coşkuyla karşılansın diye 12 Eylül
1980’den hemen önce orada burada bazı bombaları biz patlattık diyen demeçlerini de duymuştu millet
birilerinin ağızlarından yıllar sonra...
11 Eylül 2001 bir çok yanıyla
sanki Türkiye’nin 12 Eylül 1980 senaryosunun
çok çok daha büyük olanıydı...
İşin içinde din
ayrılıklarını körüklemek de vardı,
ABD ve dünya insanını
ırkçı söylemlerle teyakkuzda tutmak da ,
bütün dünyayı “bizden” ve “ onlardan”
diye ayırma cinliği de...
Aradan geçen 12
yılda 11 Eylül 2001’in muamması net
olarak çözülmüş, failleri kesin olarak bulunmuş değil..
Muhtemelen de asla bulunmayacak
ve tarihin karanlık koridorlarına toslayacak çok şey...
Bu hayatın böyle de bir
tarafı var işte...
Siz işinizde
aşınızdayken ,
Çocuklarınıza sevdiklerinize odaklanmışken,
Hiç tanımadığınız birileri
Hayatınızı bir anda
cehenneme çevirebilir...
Bunu önlemek şimdilik
elinizden gelmeyebilir ama bu konulara kafa yormanız biraz da sizin ne kadar
insan olmak istediğinizle ilgilidir...
Ne der o söz ;
bir kişinin ölmesi
trajedidir ama milyonların ölmesi istatistik....
Tabi bir de Şilinin 11
Eylül 1973 pinoche darbesi vardır ki o da bizim 12 Eylül 1980’imizi aratmamıştı...
Ne olursa olsun hiçbir
darbe hiçbir meseleyi çözmez...
Darbenin iyisi kötüsü de
olmaz....
Darbeyi ; 12 Eylül 1980
Türkiye, 11 Eylül 1973 Şili gibi yerel (!) de yapsanız, 11 Eylül 2001 gibi küresel
de yapsanız , sonuç
daha fazla kördüğümdür...
daha fazla acıdır...
ve daha fazla
istatistiktir.....!
( murat örem / 11 eylül
2013 / ankara...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder