*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

18 Eylül 2013 Çarşamba

ismet özel ; waldo , artık kim anlayacak birbirini ?


19 Eylül ....
Türkçenin  yaşayan en büyük şairlerinden birinin ;
İsmet Özel’in  doğum günü... 

1944 yılında başlayan ömür yolculuğunda,
ne mutlu ki 70’li yaşları telaffuz edecek  İsmet Özel de...

Aylar önce bir başka usta şair  Ataol Behramoğlu’nu da 70. yaşı dolayısıyla selamlamıştık bu blogda...

Bilenler bilir ;
Ataol Behramoğlu ve İsmet Özel yıllar öncesinden başlayarak  farklı fikirleri savunur görünseler de ,  özellikle gençlik yıllarında birbirlerine karşılıklı uzun mektuplar yazacak kadar yakın olmuş iki isimdir...

Yıllar içinde hayata baktıkları yerler çok değişmiş  diyebiliriz  ama İsmet Özel de Ataol Behramoğlu da Türkçenin, Türk şiirinin, dahası düşünce hayatımızın    ustalarındandır  tartışmasız biçimde...

Ayrıca ;
İsmet Özel de
tıpkı Ataol Behramoğlu gibi
şiirlerini  başarıyla yorumlayan
çok az sayıdaki şairdendir...

İkisini de dinleyenler çok iyi bilir bunu ....

İsmet Özel “ Münacaat”  isimli şiirinin farklı dizelerinde unutulmaz derinlikte cümleler kurar...

Bilmeyenler için söyleyelim ki münacaat,  yaradana yakarmadır....

“Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak , ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde
bir zamandı , heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye....

ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
Halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti,
demedim dilimin ucuna gelen her neyse
vay ki gençtim , ölümle paslanmış buldum sesimi.

(...)
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi !!!
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin ,
tütmesi gereken ocak nerde? ”

Münacaat şiirinin sahibi İsmet Özel

“Hangi dünyaya kulak kesilmişsek diğerine sağırız”

diyerek kitabın ortasından da konuşmuş bir ustadır...


Yine bir anlam şaheseri olarak;

‘Toparlanın hiçbir yere gitmiyoruz

diyen de İsmet Özel’dir....


Her vesileyle yazıp söylemeye çalıştığımız gibi,

bir ülkenin düşünürleri,
yazarları, sanatçıları, şairleri
hem o toplumun yüz akları
hem de kalabalıkların göremediklerini
kendi pencerelerinden görerek
çok keskin biçimde söyleyen
şövalye ruhlularıdır....

Bu  isimlerin iddiayla söyledikleri kimi zaman şaşkınlıkla kimi zaman da  kızgınlıkla karşılanabilir...Hatta bazı durumlarda söylediklerinin çoğu topluma  aykırı da gelebilir...Elbette hepimizin, yazarlar şairler de dahil olmak üzere her söylenene itiraz etme hakkımız bakidir...

Ama bu durum,
çok değerli isimlerin 
koca bir ömür boyunca ürettiklerinin 
kıymetini bilmemize engel olamaz ki...
Olmamalı da...

Türk Şiirinin İsmet Özel’ine,

“sızıyı gideren su
Suyun sızladığnı 
kimseler bilmez....

diyebilen ustasına , 

daha nice yaşlar dilemek
-artık hiççç şiir yazmayacağını söylese de-
mutlu etmeli hepimizi...
mutlu etmeli hepinizi....
                 şiir ; ismet özel / ses ; murat örem / kayıt; arda örem

                   ( murat örem / 18 eylül 2013 / ankara...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder