19 Eylül ....
Türkçenin
yaşayan en büyük şairlerinden birinin ;
İsmet Özel’in doğum günü...
1944
yılında başlayan ömür yolculuğunda,
ne
mutlu ki 70’li yaşları telaffuz edecek
İsmet Özel de...
Aylar
önce bir başka usta şair Ataol
Behramoğlu’nu da 70. yaşı dolayısıyla selamlamıştık bu blogda...
Bilenler
bilir ;
Ataol
Behramoğlu ve İsmet Özel yıllar öncesinden başlayarak farklı fikirleri savunur görünseler de , özellikle gençlik yıllarında birbirlerine
karşılıklı uzun mektuplar yazacak kadar yakın olmuş iki isimdir...
Yıllar
içinde hayata baktıkları yerler çok değişmiş diyebiliriz ama İsmet Özel de Ataol Behramoğlu da Türkçenin,
Türk şiirinin, dahası düşünce hayatımızın ustalarındandır tartışmasız biçimde...
Ayrıca ;
İsmet Özel de
tıpkı Ataol Behramoğlu gibi
şiirlerini başarıyla yorumlayan
çok az sayıdaki şairdendir...
İkisini
de dinleyenler çok iyi bilir bunu ....
İsmet
Özel “ Münacaat” isimli
şiirinin farklı dizelerinde unutulmaz derinlikte cümleler kurar...
Bilmeyenler
için söyleyelim ki münacaat, yaradana
yakarmadır....
“Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak , ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde
bir zamandı , heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye....
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
Halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti,
demedim dilimin ucuna gelen her neyse
vay ki gençtim , ölümle paslanmış buldum sesimi.
(...)
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi !!!
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin ,
tütmesi gereken ocak nerde? ”
Münacaat
şiirinin sahibi İsmet Özel
“Hangi dünyaya kulak kesilmişsek diğerine sağırız”
diyerek
kitabın ortasından da konuşmuş bir ustadır...
Yine bir
anlam şaheseri olarak;
‘Toparlanın hiçbir yere gitmiyoruz‘
diyen
de İsmet Özel’dir....
Her
vesileyle yazıp söylemeye çalıştığımız gibi,
bir
ülkenin düşünürleri,
yazarları,
sanatçıları, şairleri
hem o
toplumun yüz akları
hem de
kalabalıkların göremediklerini
kendi
pencerelerinden görerek
çok keskin biçimde söyleyen
şövalye ruhlularıdır....
Bu isimlerin iddiayla söyledikleri kimi zaman şaşkınlıkla
kimi zaman da kızgınlıkla
karşılanabilir...Hatta bazı durumlarda söylediklerinin çoğu topluma aykırı da gelebilir...Elbette hepimizin,
yazarlar şairler de dahil olmak üzere her söylenene itiraz etme hakkımız
bakidir...
Ama bu
durum,
çok
değerli isimlerin
koca bir ömür boyunca ürettiklerinin
kıymetini bilmemize engel
olamaz ki...
Olmamalı
da...
Türk Şiirinin İsmet Özel’ine,
“sızıyı gideren su
Suyun sızladığnı
kimseler bilmez....
diyebilen ustasına ,
daha nice yaşlar dilemek
-artık hiççç şiir yazmayacağını söylese de-
mutlu etmeli hepimizi...
mutlu etmeli hepinizi....
şiir ; ismet özel / ses ; murat örem / kayıt; arda örem
( murat örem / 18 eylül 2013 / ankara...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder