takvim ilerliyor…
saat işliyor…
hayat akıyor…
dışarıda hayat var…
dışarıda bahar var…
kaç gündür aklımda başlığı da belli bir yazı var…
“aşk
her zaman çok satar…”
ama bahar bu,
sırayı takvimi saati hayatı…
akıldaki yazının başlığını bile takmıyor…
ağaçların dallarından
kuşların gagalarına
kurbağaların
göllerdeki “guburak” korolarına
bir asker botu içindeki sardunyaların
güpgüzelliğine kadar
hayatı galebe çalıyor…
ama hayat bu
baharı da yaşatmayabiliyor…
ama hayat bu
bir küçük kelimeden
uzamış kısalmış cümlelerden
çoğala çoğala….
hiç umulmadık anlarda
baharı da yazı da kışa çevirebiliyor…
ama insan bu,
sevmedim derken
“çok sevdim, seviyorum”
çok sevdim derken
“artık gözüme görünme” de
demek istemiş olabiliyor…
biliyorsun da ,
bilemiyorsun ki…
elimizde kağıtlar kalemler
elimizde kalemler kağıtlar
önümüzde klavyeler, ekranlar…
baharı hayatı insanı
anlayalım
derken
ömürler geçip gidiyor…
Ne demiş şairlerin güzeli cemal süreya ;
“
bahar mezarına gömsünler sizi
yapraklar gibi buluştunuzdu
kokular gibi seviştinizdi
bahar mezarına gömsünler sizi
yaz mezarına gömsünler sizi
ilk kezmiş gibi buluştunuzdu
son kezmiş gibi seviştinizdi
yaz mezarına gömsünler sizi
güz mezarına gömsünler sizi
salkımlar gibi buluştunuzdu
ağular gibi seviştinizdi
güz mezarına gömsünler sizi
kış mezarına gömsünler sizi
sokaklar gibi buluştunuzdu
çarşılar gibi seviştinizdi
kış mezarına gömsünler sizi….”
yapraklar gibi buluştunuzdu
kokular gibi seviştinizdi
bahar mezarına gömsünler sizi
yaz mezarına gömsünler sizi
ilk kezmiş gibi buluştunuzdu
son kezmiş gibi seviştinizdi
yaz mezarına gömsünler sizi
güz mezarına gömsünler sizi
salkımlar gibi buluştunuzdu
ağular gibi seviştinizdi
güz mezarına gömsünler sizi
kış mezarına gömsünler sizi
sokaklar gibi buluştunuzdu
çarşılar gibi seviştinizdi
kış mezarına gömsünler sizi….”
bir
de “gündoğarken” diye bir grup vardı
80’lerin
naivliğinde çalıp söyleyen…
ferhan
Şensoy da iyi bilir onları…
ortaoyuncuların
seyircileri de….
belki hala
vardır da o grup ben dinlemiyorumdur…
belki hala
vardır da o grup, o eski ruhu yoktur…
bilemiyorum….dur…
grubun
amcası ,
yeğenlerini
sanki ani bir kararla öksüz bırakıp
buzdolabı
reklam meklamı seslendirmeyi,
“ellerimde
çiçekler” demeyi seçmişti…
bir başka
üyesi acıların en büyüğünü
evlat
acısını yaşamıştı da….
hiçbir
yere sığamamıştı…..
anlayana
hem bahar
gibiydi ;
hem kış
gibiydi;
hem yaz
gibiydi;
hem hazan
gibiydi;
şu
şarkılarının sözleri ….
Kimseyi sevmeden yaşayamazsın
Yalnızken hayata katlanamazsın
Dalında kuruyan bir çiçek gibi
Koklanıp sevilmeden yok olamazsın
Vazgeç hayallerin öylece kalsın
Tek başına değil benimle varsın
Hatıralar sarar hep günlerini
Uzundur geceler kurtulamazsın
Tek başına yaşamak kolay mı sanıyorsun
Aldanıyorsun
Sen duvara bakarsın duvarlar sana bakar
Görüyor musun
Aynalara sorarsın aynalar sana sorar
Duyuyor musun
Ayrılmak çok kolay
Ayrılık zor gelir
Düşünmek istemezsin
Hatıran dillenir
Yalnızlığın seni kahreder gün gelir
Tek başına yaşamak kolay mı sanıyorsun
Aldanıyorsun
Sen duvara bakarsın duvarlar sana bakar
Görüyor musun
Aynalara sorarsın aynalar sana sorar
Duyuyor musun
( murat örem / 27 nisan 2013 /
ankara….
başlık / dört mevsim / şiir / cemal süreya...)
-- meraklısı için , 2014 yazısı ve hikayenin devamı....--
-- meraklısı için , 2014 yazısı ve hikayenin devamı....--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder