*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

27 Nisan 2013 Cumartesi

sardunya ; “ bahar mezarına gömsünler sizi / yapraklar gibi buluştunuzdu / kokular gibi seviştinizdi / bahar mezarına gömsünler sizi "



takvim ilerliyor…
saat işliyor…
hayat akıyor…

dışarıda hayat var…
dışarıda bahar var…

kaç gündür aklımda başlığı da belli bir yazı var…
“aşk her zaman çok satar…”

ama bahar bu,
sırayı takvimi saati hayatı…
akıldaki yazının başlığını bile takmıyor…

ağaçların dallarından
kuşların gagalarına
kurbağaların  göllerdeki  “guburak”  korolarına
bir asker botu  içindeki  sardunyaların
güpgüzelliğine kadar
hayatı galebe çalıyor…

ama hayat bu
baharı da yaşatmayabiliyor…

ama hayat bu
bir küçük kelimeden
uzamış kısalmış cümlelerden
çoğala çoğala….
hiç umulmadık anlarda
baharı da yazı da kışa çevirebiliyor…

ama insan bu,
sevmedim derken  “çok sevdim, seviyorum
çok sevdim derken   artık gözüme görünme”  de
demek istemiş olabiliyor…

biliyorsun da ,
bilemiyorsun ki…

elimizde kağıtlar kalemler
elimizde kalemler kağıtlar
önümüzde klavyeler, ekranlar…
baharı hayatı insanı
anlayalım  derken
ömürler geçip gidiyor…

Ne demiş şairlerin güzeli cemal süreya  ;

bahar mezarına gömsünler sizi
yapraklar gibi buluştunuzdu
kokular gibi seviştinizdi
bahar mezarına gömsünler sizi

yaz mezarına gömsünler sizi
ilk kezmiş gibi buluştunuzdu
son kezmiş gibi seviştinizdi
yaz mezarına gömsünler sizi

güz mezarına gömsünler sizi
salkımlar gibi buluştunuzdu
ağular gibi seviştinizdi
güz mezarına gömsünler sizi

kış mezarına gömsünler sizi
sokaklar gibi buluştunuzdu
çarşılar gibi seviştinizdi
kış mezarına gömsünler sizi….”

bir de  “gündoğarken” diye  bir grup vardı
80’lerin naivliğinde çalıp söyleyen…
ferhan Şensoy da iyi bilir onları…
ortaoyuncuların seyircileri de….

belki hala vardır da o grup ben dinlemiyorumdur…
belki hala vardır da o grup, o eski  ruhu yoktur…
bilemiyorum….dur…

grubun amcası ,
yeğenlerini sanki ani bir kararla öksüz bırakıp
buzdolabı reklam meklamı seslendirmeyi,
“ellerimde çiçekler”   demeyi  seçmişti…

bir başka üyesi acıların en büyüğünü
evlat acısını yaşamıştı da….
hiçbir yere sığamamıştı…..

anlayana
hem bahar gibiydi ;
hem kış gibiydi;
hem yaz gibiydi;
hem hazan gibiydi;
şu şarkılarının sözleri ….

Kimseyi sevmeden yaşayamazsın
Yalnızken hayata katlanamazsın
Dalında kuruyan bir çiçek gibi
Koklanıp sevilmeden yok olamazsın


Vazgeç hayallerin öylece kalsın
Tek başına değil benimle varsın
Hatıralar sarar hep günlerini
Uzundur geceler kurtulamazsın


Tek başına yaşamak kolay mı sanıyorsun
Aldanıyorsun
Sen duvara bakarsın duvarlar sana bakar
Görüyor musun
Aynalara sorarsın aynalar sana sorar
Duyuyor musun


Ayrılmak çok kolay
Ayrılık zor gelir

Düşünmek istemezsin
Hatıran dillenir
Yalnızlığın seni kahreder gün gelir


Tek başına yaşamak kolay mı sanıyorsun
Aldanıyorsun
Sen duvara bakarsın duvarlar sana bakar
Görüyor musun

Aynalara sorarsın aynalar sana sorar
Duyuyor musun


( murat örem / 27 nisan 2013 / ankara….
başlık / dört mevsim / şiir / cemal süreya...)
-- meraklısı için , 2014 yazısı ve hikayenin devamı....--




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder