*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

22 Ocak 2014 Çarşamba

susurluk sevdalıları , susurluk lisesi 77-78-79 ve tüm dönem mezunları ; sizler çok yaşayın e mi ....


         Dün bu saatlerde yedigunyazilari.blogspot.com’da tarifi zor biçimde limitleri zorlayan  şaşırtıcı bir hareketlilik oldu...

         Alışık olduğum ve belirli bir standarda ulaşan günlük üç haneli okur trafiği daha öğle saatlerinde bile fersah fersah aşılmıştı çünkü...

        Blogda aynı anda kaç okur olduğunu gösteren kırmızı etiket onlu yirmili sayıları gösteriyordu yanıp sönerek...

         Gün bittiğinde son 24 saatlik  okur sayısı binli haneye ramak kalmıştı...

         Bilenler bilir ;  bu blogda reklam fal büyü kadın bedeni çiğ polemikler ucuz tertipler iltimaslar hesaplaşmalar...kıl tüy   yok...
         Olmayacak da...
        
Bu blogda unuttuğumuz , unutturulmak istenen isimler değerler , değerlerimiz, yaşadıklarımız, yaşadıklarımızdan kalanlar  var...

Bu blogda umutlarımız var, ülkemize dair durduğumuz yer var...

Ekmeğini yiyip suyunu içtiğimiz, üzerinde yaşamaktan onur duyduğumuz memleketimiz var, anadolumuz var , Türkiyemiz var...

         Bu blogda edebiyat sanat düşünce var...
        
Bu blogda  “ilmin ve fennin dışında bir yol gösterici  yoktur başka yolları aramak gaflettir...” diyen bir güzel kurucu ATA liderin emek emek ayağa kaldırdığı cumhuriyetin kıymetini bilme yolunda çok bedeller ödese de,   sözünü esirgemeyen  yazarlarımız , düşünürlerimiz, edebiyatçılarımıza duyduğum vefa borcum  var...

         Bu blogda 45 yıllık ömrümde zihnimde  kalanlar önce güzellikleriyle  var...
         Hafızamın hatırla dedikleri , klavyemin yaz dedikleri var...
        
Bu blogda ömrümün en güzel, ömrümün en aşık, ömrümün en genç yıllarımı geçirdiğim (iz)  Susurluk  var...

Dolu dolu var , fazla fazla var....

Yazının başına dönersek ;
blogdaki dünkü şaşırtıcı ve çok mutlu edici hareketlilikte,  sayıları onlarla ifade edilen öğretmenlerimiz gibi  “Taşkın Hoca’nın da”   öğrencileri olan güzel insanların kurdukları sosyal medya grubunda aylar önce yazdığım  Taşkın Hoca yazımı paylaşmalarının  büyük etkisi olmuş...

Bu vesileyle haberdar olduğum

Susurluk Sevdalıları

ve

Susurluk Lisesi  77-78-79 mezunları  

oluşumlarına daha yakından baktığımda bir kez daha gördüm ki   Susurluk   herhangi bir ilçenin adı değil...

Hele o eski fotoğraflar...
Hele o insan yüzleri, insan hikayeleri...
Hele o hiç eskimeyen eskimeyecek öğretmenler , hocalar !!!

Öğretmenlerimiz , hocalarımız, insanlarımız, anılarımız....


         Ne der Edip Cansever ;
        
“ insan yaşadığı yere benzer
         o yerin suyuna toprağına benzer...”

      Bizler de yıllar içinde Susurluk'umuzdan çok uzaklara savrulsak da oralarda buralarda kalsak da   doğup yaşadığımız yere, Susurluk’umuza  benzemişiz işte...
        
Çok da iyi etmişiz...
Pek de iyi etmişiz...

Yoksa bu sevgi saygı bağı ,  başka nasıl açıklanabilir ?

Nazım Hikmet de bir şiirinde ;

“ hiçbir şey gideremez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi...”

der...

Sizler çok yaşayın Susurluk’un güzel insanları...

Sizler çok yaşayın   Susurluk Sevdalıları...

Sizler çok yaşayın,  Türkiye’nin en güzel en naif en yoksul ama mutlu  yıllarında yokuşu tırmana tırmana   Susurluk Lisesi’nde öğrenci olmanın mutluluğunu soluyan ağabeylerim, ablalarım  , kardeşlerim yaşıtlarım...

Sizler çok yaşayın Susurluk İlkokullarının, Ortaokulunun,  Susurluk Lisesinin bugün saçları apaklaşsa da  gönlü güzel aklı güzel irfanı hep güzel kalmış öğretmenleri , öğrencileri,  sakinleri...

Evet , ölüm var...
Hepimiz için var...

Ama hayat da var...
Dağ gibi güzel yaşamak da var...
Ve güzel günler de var...

Bu güzellikleri  anıları fotoğrafları yaşayan yaşatan
ve paylaşan tüm Susurluklulara saygımla merhabamla...

Yazının sonunda bir notum da gönül dostum akıl dostum insan dostum
Serdar Topraktepe’ ye olsun ;

Bu dayanışma içinde , sevgi içinde Susurluk Tarih Müzesi’nin eli kulağında artık değil mi ?

“ Bir umudum da sende , anlıyor musun ?”


( murat örem /  22 ocak 2014 / ankara...) 
- fotoğraf / serdar topraktepe / kasaba kitabı kapağı / istasyon...-

         meraklısı için ilgili yazı ;
 http://yedigunyazilari.blogspot.com.tr/2013/09/taskn-hoca-sart-kipine-bagl-uzun-ve.html 

4 yorum:

  1. Çocuklarım,çok haklıymışsınız bizi zorla da olsa internetle tanıştırdınız.Sayenizde büyük güzellikler yaşıyoruz.O günleri bize o günleri tekrar yaşattın.Kaleminden yine bal damlamış.Öpüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı cümlelere cevap vermek zor olur...
      Yetersiz kalır kelimeler....

      Huzurlu bir yüzle
      "sessiz kalma hakkını kullanmak ister" insan...
      Ben de öyle yapayım ...:)))

      Sevgi saygı ve hürmetlerimle...

      murat örem...

      Sil
  2. Kaleminize ve kalbinize sağlık efendim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli İlknur Taş,
      Yeni yazılarda yorumlarda görüşmek dileğiyle...

      murat örem....

      Sil