Yukarıdaki veciz cümle ve başlık Alp’e ait...
Alp, benim yeğenim...
Alp, bizim yeğenimiz...
Alp, kardeşlerimiz Ayşın’la Hakan’ın
da tek evladı....
Tam adıyla söylersek “ Alp Alptekinoğlu ” o...
Alp
Arda’yla
Umur’un
da kuzeni...(!)
Bu
kuzen
kelimesini uzun uzun yazıp konuşmak lazım bir gün...
Güzelim Türkçenin yeğen
kelimesine ne olduğunu, “kuzen” genellemesinin, dayıoğlu , halaoğlu, teyzeoğlu, amcakızı,
halakızı.... tanımlamalarının başına nasıl amerikanamerikan tebelleş olduğunu da anlatmak
lazım...
Tıpkı yılların bozyap/yapboz’unun
puzzle
olması ve güzelim Türkçe tanımlamaları unutturması gibi ...
Yazının
başlığına dönersek ;
Gazetelerin
manşetlerini üstünkörü okuduğu için yazı
başlıklarını da atlayanlar için tekrarlayalım Alp’in odasındaki kağıt artıkları için
kullandığı çöp kutusunun üzerine bir çırpıda yazdığı veciz cümleyi ;
“ sizin çöp diye
attıklarınız, başkaları için hazine
değerinde olabilir...”
Bu gerçeği daha 12
yaşındaki bir genç adam görebiliyorsa büyüklerin de çıkaracağı çok ders
vardır...
Evet Alp herhangi bir
çocuk değil...
Düşünen , merak eden,
okuyan, araştıran, kendi kendine mutluluk duyarak kalabilen , anne babasının
emek verdiği bir çocuk Alp...
Dolayısıyla hiç umulmadık
anlarda Alp’ten okkası ağır cümleler duymaya alışığız biz...
Tıpkı vakti zamanında ve
hala Umur ve Arda’dan da duyduğumuz gibi...
Tıpkı sizin de emek
verdiğiniz çocuklarınızdan duyduklarınız gibi...
Fakat , şu yukarıdaki
cümlede hakikaten derin anlamlar gizli...
Bırakın eşyaları ,
insanların bile birbirine çöp ve çöp tenekesi muamelesi
yaptığı bir çağda, Alp’in ve
çocuklarımızın dünya gailesi ve hırslarıyla
kirlenmemiş sesine kulak vermek lazım...
Bir düşünün bakalım
Alp’in
“ sizin çöp diye
attıklarınız, başkaları için hazine
değerinde olabilir...”
cümlesinin anlamını....
Sonrasında belki gün
gelir yine konuşuruz hakkında...
( murat örem / 14 ocak
2014 / ankara....)
- dayı yeğen / murat örem - alp alptekinoğlu
2005 / 9 yıl önce.... / ankara -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder