Heraklit, hayatın en belirgin özelliğinin
“
bitmeyen
değişim, yenilenme
ve zıtlıklar olduğunu...” söyler.
“
Aynı suda / nehirde iki kez yıkanılmaz.....”
tezi de Heraklit’e aittir...
İnsan
(da)
çelişkilerinin, eksiklerinin zıtlıklarının toplamıdır...
Tıpkı
, birikimlerinin emeklerinin çabalarının olduğu kadar...
“değişmeyen
tek şey değişimin kendisidir ”
diyenler de çoktur kainatta.
Mevsimler
birbirini kovalarken başımıza gelenler
yaz
ortasında kışı, kış ortasında yazı da yaşatabilir.
Truman
Capote milletler için bu hali şöyle tanımlar ;
“
Tüm beşeri hayatın kendi mevsimleri ve devreleri vardır...
ve hiç kimsenin ve hiçbir ulusun kaosu kalıcı
değildir...
kış,
her şeyden sonra, ilkbahar ve yaza yol verir...
bazen
dallar çıplakken ve toprak buzdan çatladığında,
insan
onların asla gelmeyeceğini sansa da
ilkbahar
ve yaz daima gelir”
Bocalama
dönemlerini bireyler misali toplumlar da yaşar.
Böyle
anları tanımlarken Alfred Lord
“Bir ülkeyi değişememek ya da aniden değişme sürecine girmek kadar
hiçbir şey rahatsız etmez.
Ülke;
hafızasını kaybetmiş, nereye gittiğini bilmeyen, azgın nehirlerde çırpınan bir
adamı oynar....
demiştir...
İnsanlar
da toplumlar da bir anda değişemez....
Bazen
değişim sürecinin nasıl yaşandığından daha çok bu sürecin tek tek insanlarda ve o insanların
oluşturduğu toplumda nasıl algılanıp tanımlandığı daha ağır basar.
Zarf
, mazrufun önüne geçmiştir bir bakıma.
bilmek
anlamaya,
anlamak anlatmaya,
anlatmak ikna etmeye,
ikna etmek değiştirmeye,
değiştirmek
çabanızın bilinmesine
her zaman yetmeyebilir.
Kellim
kellim la yenfa der, meramını
anlatamayıp pes ettiğinde Araplar...
“söyle
söyle, faydası yok..” manasındadır bu cümle...
Algılama
anlayış ve kavrayış farkıdır
kişileri, toplumları , milletleri birbirinden ayıran.
aslolan
anlamak için
çaba harcamaktır...
gerisi
laf-ı güzaftır..
( murat örem / 06 ocak 2014 / ankara...)
- fotoğraf / umur örsan örem -
-hayrunnisa ve alper’in hatırlattıklarıyla...-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder