*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

26 Ocak 2014 Pazar

ahmet hamdi tanpınar ; " büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman / sessizlik dökülüyor bir yerde, yaprak yaprak..."

                            “ Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya, sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim…”
     
demişti  şiirinin sonunda,  24 Ocak 1962’de bu  dünyadaki konukluğu sona eren Ahmet Hamdi Tanpınar...

Ölümünün ardından   yarım asırdan fazla  geçmiş….

Varlık , yokluk , hiçlik kavramlarından yola çıkarak Türk edebiyatına büyük bir miras bırakan Ahmet Hamdi Tanpınar için   zaman kavramı  her şeyin en başında gelmiştir...

Gerçi artık zaman,  anneanne, babaanne ziyaretlerimizdeki  huzurlu ve dingin saat  tik taklarından  çok daha  hızlı  çok daha sarsıcı çok daha yıkıcı  akıyor...

Bazılarına  göre, elden kayıp giden veya  daha çok kazanılması gereken para  demek,  zaman …

Özellikle çocuk ve gençlerimiz içinse  bir imtihan salonunda çözülmeyi bekleyen sorular  demek  zaman…

Herkes için aynı ya da farklı anlamlara gelse de ; zaman, bizden ve kaygılarımızdan azade biçimde durmadan akıyor…

Tanpınar için de zaman belki de boyutsuzluk mekansızlık demekti…

52  yıl önce,  1962  yılının  24 Ocak’ında  öldüğünde daha altmışlı yaşlarının başındaydı Ahmet Hamdi Tanpınar...

O Tanpınar ki  Türk Edebiyatına Huzur’u, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü ,  Beş  Şehir’i , Bursa ‘da Zaman şiirini,  Mahur Beste’yi armağan etmişti.

Kültürel derinlik ve anlayış olarak hocası Yahya Kemal Beyatlı’dan   beslenmiş  görünse de Tanpınar’ın şiirinde  Ahmet Haşim’in  etkisi  daha fazlaydı    bir çok araştırmacıya göre…

Tanpınar’ın üniversite yıllarındaki yüzlerce öğrencilerinden biri de yıllar sonrasının edebiyat profesörü Mehmet  Kaplan olmuştu…

Ahmet Hamdi Tanpınar,  sağlığında kıymetini bilen  nitelikli ve çok dar bir çevre dışında yok sayılmış, uzun süre görmezden gelinmiştir…

Tanpınar’ın  açtığı kulvardan da yürüyerek, bitmek tükenmek bilmeyen doğu batı tereddüdümüze dair  unutulmaz  romanlar yazacak    mühendis! Oğuz Atay’ın  oyun kavramıyla anılması gibi,  Tanpınar da  zaman kavramıyla anılacak her daim...

Türk edebiyatının tartışmasız en derinlikli isimlerinden olan ve her gelen günle değeri çok çok daha iyi anlaşılacak olan   üstad Ahmet Hamdi Tanpınar’ı ölümünün 52. Yıldönümünde yedigünyazılarında  anarak….

Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan,
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.

Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Serpilen aydınlıkta dalların arasından
Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman
Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak.

( murat örem / 26 ocak 2014 / ankara…) 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder