*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

15 Mayıs 2016 Pazar

“fakirlik para ve altına sahip olamama değildir...fakirlik, satılmamış kitabın üzerindeki tozdur....fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değil, düşünmeden geçirilen gecelerdir..."

                                  

                         beşiktaşlı olmanın onur verici  duygusuyla....



hayat sınar sizi…

hekim olarak da sınar…
hakim olarak da sınar…
doktor olarak da sınar
öğretmen olarak da sınar…
temizlik işçisi  olarak da sınar…


hayat sınar sizi…

anne olarak da sınar…
evlat olarak da sınar…
baba olarak da sınar…

abi olarak
kardeş olarak
abla olarak da
sınar hayat sizi…


hayat sınar sizi…

yönetici olarak da sınar…
çalışan  olarak da sınar…
müdür olarak da
memur olarak da
insan olarak da sınar hayat…

dostluklarınızla 
düşmanlıklarınızla
aşklarınızla
kavgalarınızla 
emeklerinizle de
sınar hayat sizi…

cesaretiniz
korkunuz
kalbiniz
ahlakınız
bedeniniz
ruhunuz da
bitmez bir sınav verir
yaşadığınız sürece…


sanılanın aksine
öldükten sonra da
bitmez sınanmanız…


ölmek
yaşarken de olabilir
hakikaten ölerek de
yaşanabilir…


öldü dediğiniz çok isim hala yaşar  aslında
size bir doğruyu öğretmiş dedeniz
çoktan ölse de yaşar belleğinizde…


bir öpüşmenin tuzu
hala kalabilir
dudaklarınızda
araya ne kahırlar
girmiş olsa da…


ve hala yaşayan birileri
öyle yerlerde
öyle ürkek
öyle soysuz
öyle yalancı
öyle kokmaz bulaşmaz
davranmıştır ki
aslında çoktan ölüp gitmşlerdir…


hayat sınar sizi…
bir eli tutarken de sınar…
o eli bırakırken de sınar…


havaya kalkmış  ahlaksız bir bileği
hangi bedel ödeyeceğinizi bile bile
hesapsız ve korkusuz
havada yakalayıp
bükerken de sınar…


hayat sınar sizi…
birleşirken de ayrılırken
aynı yolda yürürken de
şampiyon olurken de
son dakika golü yerken de sınar…


insan
bu sınanmalarının toplamıdır…

toplumlar da
bu sınanmalarının toplamıdır…


her şeyin alt üst edildiği zamanlarda
sıradan insanlardan
kahraman olmalarını beklemek
romantiklerin işidir…
kabul…


ama bir eşik vardır…
hayatta…
aşkta…
kavgada…
sevgide…
dostlukta…
düşmanlıkta…
hem görünen
hem görünmeyen
bir eşik vardır…


o eşiğe iyi bakmak gerekir…
o eşiği iyi hesaplamak gerekir…


çünkü
yola konan her taş
yeni yollar aramanın da
yolunu açar…!!!


fakirliğin de  farklı tanım ve yolları vardır…
zenginliğin de farklı tanım ve yolları vardır…


ve
ne der bir alim

“fakirlik para ve altına sahip olamama  değildir.

fakirlik,  satılmamış kitabın üzerindeki tozdur.

fakirlik yemeksiz geçirilen  gece değil,
fakirlik düşünmeden  geçirilen  gecelerdir...."


ve tarihiyle övüne övüne 
o tehlikeli eşiğe gelen toplumların;

düşünmeden geçirecekleri
tek bir saatleri bile artık olmamalıdır…

( murat örem / 15 mayıs 2016 / ankara….)
          fotoğraf / arda erhan örem / sinop 2015







2 yorum:

  1. Merhaba Murat Bey;

    Hayatın sınayışlarını ne güzel sıralamışsınız... yaşadığımız her an, her dakika, söylediğimiz sözler, aldığımız kararlar, kapana kısıldığımızı hissettiğimiz anlar... hepsinde sınanıyoruz... İçimizdeki kalelerin duvarları da vuruluyor; "iyiye, doğruya, güzel günlere" olan inançlarımız, keskin oklarla sınanıyor... Bana en tehlikelisi de bu duvarların yıkılması olarak görünüyor... Tüm bu sınamada hala inanabiliyor muyuz iyiye, doğruya, güzel günlere? Bunun için de bahsettiğiniz gibi "düşünmek" kilit nokta! Ancak ne zor düşünmek kimi anlarda! Duyguları kontrol etmek, gerekli birikime sahip olmak, sağduyuyu elden bırakmamak, ileriyi görmek, geçmişi gözönünde tutmak, her şeye rağmen içimizde sevgiyi, merhameti ve mizahı barındırabilmek, ayrıca başarısızlıklarda kendimizi fazla hırpalamamak... Zor sanat insan olmak!

    Not: Tabii ki tüm bunların yanında, hem geçmişte, hem günümüzde insan kalabilmeyi başarabilenlerle irtibatta olmak...

    Sevgi ve saygıyla

    Kemal Atalay

    YanıtlaSil

  2. değerli kemal atalay

    einstein insanları ikiye ayırır...
    bilmek isteyenler ve inanmak isteyenler...

    inanmak her şeye olabilir...
    söylenene anlatılana aktarılana...
    kolaydır...

    bilmek de her şeye olabilir...
    zordur...
    çok zordur..

    çünkü bilmenin amentüsü düşünmek ve öğrenmektir...

    ne mutlu hala düşünüyorum diyenlere...

    ne mutlu böyle çok nitelikli okur yorumlarına muhatap olana...

    sevgiler selamlar...

    murat örem...

    YanıtlaSil