*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

23 Mayıs 2016 Pazartesi

oysa kadın yalnızca bir kahve içmek istemiştir…olabilecek her şeyden önce, adamla son bir kahve daha içmek istemiştir kadın…


            -fotoğraf /  "suzinak"  / podersdorf /  avusturya/mayıs 2016-


adam kadına ağzına geleni söylemektedir…
yılların harını kelimelerle söndüreceğini sanmaktadır adam…


bir sigara daha yakar…
hayatım/ız cam bir bilye gibi elim/iz/den kaydı gitti der…


kadın adamı dinler görünmektedir…
aynı cümleler aynı replikler aynı olaylar…
yetmedi mi  demektedir kadın…
yetmedi mi…


bir taraftan da çocuklara söz verdiği börektedir aklı…
fırının ısınması için önce çalıştırılması gerektiğini düşünür kadın…
böreğin içine koyacağı  peynirin bozulup bozulmadığını…
adamın onca yıl geçse de hala yakışıklı olduğunu…
yılışık bakkalın yanında kocasının dal gibi kaldığını…
büyük kızlarının sevgilisinin geciken üniversite diplomasını…
bu sene yağmurların neden böyle hoyrat yağdığını…
saçındaki beyazların çoğaldığını…


ve kocası olan adamın 
diğer kadını defalarca
nasıl nasıl nasıl nasıl !!!   
ağzından öpebildiğini…

bunların hepsini aynı anda düşünmektedir kadın…

oysa düşünmemektedir …
bir bilinç akışı içinde yüzmektedir…

yüzemediği için de boğulmaktadır…


nefesi kesilmiştir adamın bağırmaktan…
ıslak havluyu yüzüne tutarken bir sigara daha yakmaktadır…

çocuklar okullarındadır…
trenler yollardadır…
kuşlar dallardadır…

sesler nerededir…

birden , saçını arkaya doğru elleriyle toplayarak
bir kahve içelim seninle    
der kadın adama…

ama sen yap…
her zamanki gibi sade olsun…
ama bir kere de sen yap…
bu kere de sen yap…


susar kalır adam…
susar kalır…

bunu bir düello resti  olarak olarak algılamıştır…

oysa kadın,  yalnızca bir kahve içmek istemiştir…

bütün olan bitenden sonra
olabilecek her şeyden önce ;
 her şeye rağmen adamla bir kahve daha içmek istemiştir…
yıllar sonra adamın elinden bir kahve içmek istemiştir…  kadın.


ezberi bozulmuştur adamın…
her kavgada kadının sade ve köpüklü bir kahve fincanı uzatmasına alışıktır…
ama kahveyi bir kez de sen yap, bu kez de sen yap  demesine değil…


"şah"çeker adam tıslayarak ; 
kahvenin sırası mı şimdi  der…
hadi kahvenin sırası olsa bile…
benim kahve yapmamın sırası mı…


oysa kadın 
bir çıkış yolu aramıştır…
bütün kadınlar gibi   
son ana dek 
bir çıkış yolu aramıştır…

ve kadın unutur artık…

böreği…
fırını…
peyniri…
yılışık bakkalı…
yakışıklı kocasını…
sade kahveyi…
hoyrat yağmurları…
aklaşan saçlarını…

maç bitmiştir…
taraflar aynı anda hükmen mağlup olmuştur…

çocuklar okuldan gelecektir…
kahveler pişmeden cezvede soğuyacaktır… 

son bir hamle yapar kadın ; 
“har içinde biten gonca güle minnet eylemem
/…/ rızkımı veren hüdadır kula minnet eylemem…”

(  murat örem / 23 mayıs 2016 / ankara….)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder