*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

21 Haziran 2013 Cuma

hayat değişiyor...çocukluk ve çocuklar da...biz de... her şey ama her şey değişiyor....

Yaşlı sahiplerinin birer birer ölümüyle  boynu bükük kalan , mukavva çorap kutularının içinde yetim öksüz bırakılan  siyah beyaz fotoğraflar...

O fotoğrafların biraz daha şanslı olan çok küçük bir kısmıysa  her şeye rağmen gümüşü kararmış çerçevelerin,  yıpranmış  albümlerin içinde...

Saat tiktaklarının ruhları yorduğu yaşlı evlerinde sonlarını bekliyor...

İçine konuldukları kutular hatta yerler bile unutulan,  çekmecelerin en diplerinde kalan siyah beyaz fotoğraflarda erkek kadın çocuk  yüzleri...

Nişan, düğün sünnet anları, anıları...

Bir araya gelinmiş aile sofralarında yıllar önce çekilen fotoğraflarda , kulak kabartılırsa hala derinden derine duyulan kahkahalar,  çatal kaşık sesleri...

Çok yıllar önce bir yaz gününde deniz kenarındaki sevimli halleriyle  görüntülenen  çocukların bugün -eğer yaşıyorlarsa- 50’li  yaşlara ulaştığı fotoğrafların akla getirdiği yaz akşamları, dalga sesleri, güzel kelimelerin  fısıltıları...

Mesela o siyah beyaz fotoğrafta  ağız dolusu gülen Erhan Dayı değil mi ?

150 kiloluk gövdesini taşıya taşıya herkesin derdine koşan Muzaffer Teyze,  elinde yelpazesiyle edalı edalı poz verirken kimin düğünündeydi acaba ?

Siyah beyaz, sepya, solgun yıpranmış fotoğraflar...
O fotoğrafların sahaflarda kiloyla alınıp satılan bugünkü halleri...

Aynı fotoğrafların bilgisayarlara aktarılmış şanslı  kısmı....

Bir de o fotoğrafları çeken tıkırtılı makineler, makinelere takılan filmler, filmlerin basıldığı kartlar...

Mesela bir zamanların  Agfası...
Kodak’ı...
Fuji’si...

Dijital kameralar tsunamisine dayanamayan ve yeni ticari hamlelerle ayakta kalmaya çalışan onlarca değişik marka.....

O Agfalar  Kodaklar Fujilerde  boyna asılmış haliyle tepeden bakılarak kullanılan Lubitel makinelerde   ne çok anılar , hayatlar vardı...

Anılarımız vardı...

Siyah beyaz, sepya, solgun yıpranmış fotoğraflar....

Yıllanmış albümlerin içinde birilerinin kendilerine  bakmasını bekler hala sabırla, sükunetle...

Bugün ellerindeki envai çeşit kamera ve cep telefonlarıyla çektikleri dijital fotoğrafı beğenmeyip hemen silenlere, çektiği yeni fotoğrafları binbir çeşit teknolojiyle anında tüm dünyayla paylaşanlara,  o günleri anlatmak ne zor şimdi....

Ya , o  fotoğrafların arkasına elle yazılan  tarihler, düşülen notlar ?

Artık ne  filmler boşa harcanmaz çocuğum  uyarıları kaldı ne de  çekilen fotoğrafların nasıl çıktığını hayal ederek 36’lık  24’lük hatta 12’lik filmlerin  banyo yapılmasını , kartlara basılmasını haftalarca merak ede ede  beklemek.

Hayat değişiyor...
Çocukluk ve çocuklar da...
Biz de...
Her şey ama her şey değişiyor....

         İnsanların bile değişime direnmeye çalışıp çalışıp başaşağı geldiği  bir çağda,  sahiplerinin çoğu ölmüş,  çekmecelerde kalanları ayrı,  sahaflarda kiloyla satılanları ayrı, her biri ayrı bir köşede  unutulmuş  siyah beyaz fotoğrafların değişime direnme gücü ne ki ....?

         Ne kadar ki  ????
         Ne kadar olabilir ki ????

         ( murat örem / 21  haziran  2013 / ankara...)  
         ( fotoğraf / 1992 / kartopu oynayan insanlar...)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder