*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

4 Ekim 2016 Salı

“çünkü beklenenden tez düştü aklar çocuk sakallarıma... çünkü kırıldım; saç uçlarıma kadar....” cahit zarifoğlu...






ellerinde lastikli kocaman çekiçler

büyük taş plakaları yerleştiriyor ustalar
cinnah yokuşu kaldırımlarına…


kahverengi kösele ayakkabılarım
ve beyaza uzamış sakallarımla 
yokuşlara tutunmaya çalışıyorum ben…


uğuldayarak  tırmanıyor    araçlar…
gümbürtüyle yere düşüyor çınar yaprakları
duyanlar için…


sonbahar,  geldim diyor…
sombahar,  geldim, bak birden giderim de diyor…


çocuklar  sırtlarında okul çantaları
telefonlarıyla like / dislike oynuyorlar….
boynu bükük kalıyor ekim güneşi….


anneler ucuz pirinç arıyor…
ucuz deterjan, ucuz yumurta…

ve illa ki yarım yağlı sütler arıyor anneler…

dar geliyor giydikleri korseler bellerine…
dar geliyor fason gece öpücükleri,  annelere…


o teflon tava geldiği gibi bitti
çok ucuzdu herkes ikişer üçer aldı diyor
kasada duran minyon bakışlı kadın…
yüzü saçlarından daha çok sararmış
bir başka anne o da…


babaların bıyıklarında
yorgunluğun çamaşırları sallanıyor…
babaların elleri sarı  tütün kokuyor…
babaların alnına hayatın yokuşu vuruyor…


siyah arabalar geçiyor harlayarak
beyaz arabalar, kırmızı mavi  gri arabalar...
ve körüklü körüksüz kocamannn arabaların içinde
gözleri  jilet kesiği,  dışarı bakıyor insanlar…


cahit zarifoğlu düşüyor aklıma birden
yaralı rüzgar gibi inerken cinnahtan aşağı;


“çünkü beklenenden tez düştü 
aklar  çocuk sakallarıma...

çünkü kırıldım; 
saç uçlarıma kadar....”



ve ismet özelin şu  muhteşem dizeleri ;


“…ölümler ölümlere ulanmakta ustadır
hayatsa , bir başka hayata karşı….”



sonbahar , geldim diyor…
ömür, geldim ama birden giderim de haaa !!!  diyor…


ellerimde olmayan ekim papatyalarıyla
bakakalıyorum  üvercinkanın sonsuzluk fıskiyelerine…

( murat örem / 04 ekim 2016 / ankara…..)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder