-bu
uzun
yazıyı öncelikle GÜLÜMSEMELERLE okuyunuz…-
fallara
mallara hiç dönüp bakmadım yarım asırdır…inanmam da …ama bir de bunu deneyelim diyerek
falıma bakanlar oldu geçmişte… yalnızca sesim üzerinden düne, o
güne ve yarına dair on
ikiden tutturanlar da oldu…
kehanetlere şaşırdım
mı; evet …
büyülendim
mi ; hayır…
etkilendim
mi; kesinlikle hayır….
aklımın
bir kenarına da not ettim böyle yetenekler de olabileceğini…fallar burçlar büyüler
kıllar tüyler değil de bütün insanlık için ömür tüketenler hala çok daha
kıymetli benim için…
bir
de burçlar
var tabi…o da ayrı bir muamma….yükseleni ayrı, dibe batanı ayrı, geri vitese takan merkürü, jüpiteri
ayrı… milyarlarca insanın 12 temel
ve ortak gruba ayrılacağını aklım
almıyor, almayacak da…bir de biliyorsunuz burçların ejderhalı, fareli olanı , çin burcu hint
burcu falanı filanı da var ki akıllara zarar….
ama fal konusunda olduğu gibi burçlar
konusunda da kendimce gözlemlerim oldu…bu işlere kafa yoranları gülümseyerek
ve küçümseyerek izledim ve biraz da
sosyal deney olarak gördüm…
fakat
hayat bu…mesela futbolun kitlelerin afyonu olduğunu yazan kerli ferli uzman birileri
öte yanıyla fanatik bir taraftar da olabilir…bir müsabakayı izlerken kendini
kaybedebilir…insan biraz da çelişkilerinin toplamıdır çünkü…tabi bu çelişkilerin tutarsızlık
boyutuna çıkmaması şartıyla….
sözün
başına dönersek…aşağıdaki yazıyı biraz da
müstehzi gülümsemelerle okuyunuz…hepimizin, arada bir
sabun köpüğü mevzulara da
ihtiyacı olabilir diyerek okuyunuz…ayrıca da sabun köpüğünü de o kadar hafife
almamak lazım değil mi…buyrun bakalım- murat örem
****
burçlar
bana ne söyler…
burçlar
kime ne söyler…
neredeyse
50 yılım ikizler burcuyla geçti…hele hele ömrümün 35 yılı
“katmerli ikizler” olarak yaşandı…hem kendi üzerimden, hem de 12 yaşımdan beri tanıdığım eş:) durumundan….bundan
sonra da ne kadar ömrüm varsa yine yolum sürecek
ikizlerle…çünkü katolik
nikahı:) var benim , burcum olan ikizlerle aramızda, ölümle
bitecek olan…
yine yarım yüzyılım akrep burcuyla geçti….hem babam , hem tek
kardeşim / kız kardeşim
üzerinden…aynı anda bir başka yanımı da aslan burcuna verdim çünkü otoriter demokrat :) annem başka bir burç olsaydı çooook
şaşardım…çocuklarım oldu can
eriklerim diye hala sevdiğim sakallı bıyıklı hallerini… umur
örsanla önce yengeç burcunu tanıdım
adım adım…sonra terazi
burcunu tanıdım dirhem dirhem arda erhanla…iki burcu da çocuklarım üzerinden ilmek ilmek anlatabilirim size…günün birinde belki
yaparım…mesela yengeçin ne kadar zeki ve kapalı zeka kutusu olduğunu ve terazinin ne kadar kılı kırk yardığını insanlıkta….enikonu
anlatmak isterim…
***
ikizler:
övünmek
gibi olacaksa kesinlikle olsun… bir çırpıda ikizlerin bütün günahlarını saysanız , hatta günahları elli okka ağır çektirseniz, gel
vazgeç bu ikizler sevdasından deseniz de, zinhar geri adım atmam burcumdan…bu durum ıstanbul üniversitesi mezunu :) olmak gibidir… beşiktaşlı :) olmak
gibidir…bir de iki ayrı ucundan egeli, denizli ve balıkesirli olmak gibidir…alnıma
yazılmıştır ikizler de ve bütün
günahlarıyla da kabulümdür…
evet
yaygın görüşü çok destekler biçimde en tutarsız , en hercai , en gamsız , en
teflon burçtur ikizler… siz öyle sanın…siz öyle sanırsınız…oysa ikizlerde
tutarsızlığın öyle bir tutarlılığı vardır ki şaşarsınız…sevimsiz olmanın öyle
bir sevimliliği vardır ki efsunlanırsınız…
iyi bir ikizler aynı
anda hem patates soyabilir hem çocuklarıyla basket oynayabilir, whatsapp gruplarına laf yetiştirebilir,
apartman toplantısında aidat konusunda ikna edici itirazlarda bulunabilir, ertesi gün yapacağı konuşmayı zihninde
oturtabilir, üç makalenin özetini
çıkarabilir, çalışma arkadaşlarına işlerin akıbetini sorabilir ve bir taraftan
da müthiş biçimde can sıkıntısı içinde olabilir…olabilir değil kesinlikle can sıkıntısı içinde olur…ikizlerin normal halidir can sıkıntısı içinde olmak…yetinmemek…daha
daha daha…..demek…bu…dünyaya, hiçbir konuda yetinmemek üzere gelmiştir iyi
bir ikizler…ateş üstünde yürümek natürel ve sıradan bir haldir onun için…tahammülsüzlüğü
biraz da bundandır…aslında tümüyle
bundandır…
büyük oynar ikizler…aşkta
hayatta itirazda sevdada kavgada inatta
düşünmede ikna etmede inandırma ve inanmada
çok büyük oynar ikizler…ama asla parada değil…hesabını bilmeyecek
kadar zengin çok paralı bir ikizlerle
karşılaşmak ülkemizin güney sahillerinde kutup
ayısı görmekten!!! daha imkansızdır…ama
para konusunda dibe de vurmaz hiçbir zaman…sever paranın satın aldığı insani
değerleri ikizler…
hakiki
bir ikizlerin hayatı boyunca duyacağı en
çok söz
sen ne kadarrrr yorucusunnn,
yeterrrr arrrtıkkkk
cümlesi
olacaktır…
bu
cümleyi bu kadar rahat kuranlar bilmezler ki zihnen her daim herkesten daha yorgun
olmak ama asla yorgun görünememek
bir ikizlerin mütemmim cüzüdür…ikizler hakkında edilen sen ne kadar yorucusun
cümlesi açık ara birinci olmakla
birlikte, sen ne kadar çok şey biliyorsun ,
sen ne kadar etkileyicisin , sen ne kadar dikkatlisin , sen ne kadar ısrarcısın,
sen ne kadar iticisin, sen ne kadar
umursamazsın , sen ne kadar kibirlisin … şeklindeki versiyonları da bol
miktarda kullanımdadır :)))
ışık
hızıyla kendine çektiği insanları ışık hızını da aşan biçimde itmede ve onları
perişan etmede de çok mahirdir
ikizler…bu büyük bir travmadır karşı taraf için…bu yüzden çoğunlukla işler ters gittiğinde çok büyük bir kötülük
timsali sanılır ikizler…oysa bir ikizler kötülüğü bilmez…fakat yaptıkları
genellikle normalin dışındadır ve bu durumu sıradan insanlar kötülüğe yorar…
aslında
yalnızca normalden, sıradanlıktan sıkılmıştır ikizler…
insandan
kağıttan kalemden ortamdan falan sıkılmıştır…
iyilikten,
işlerin huzurla gitmesinden bile
sıkılmıştır….
istediği
an herkesin yine yanına koşarak gelebileceğinin büyük bir şımarıklığı
içindedir…istediği zaman da yine herkesi ışık hızıyla gönderebileceğinin büyüsünün
sarhoşluğu içinde…etrafında yıllar
boyunca tek bir insan kalmasa bile sonsuza
dek kendine yetebilir ikizler…hem de
öyle böyle değil her manada yetebilir…
isterse
iyi yemek yapar…çok iyi portakallı ördek de yapar…kırk çeşitli aşure bile
yapar…ama bir ikizler fanisi için çay demlemek bile dünyanın en tekdüze ve en
yorucu ve en gereksiz işidir…bu
yüzden ikizler içinden iyi aşçı çıkmaz…iyi laf salatası yapan
ve bu salatayla birlikte parmakları da yedirecek
kadar işini mükemmel yapan çok kişi çıkar ama…oysa kurgulanmış yalan dolan bilmez
ikizler…yalnızca onun gerçekliği ve zihin hızı büyük çoğunluktan biraz
farklıdır…büyük çoğunluk bu tarafını anlayamaz ikizlerin….
bir
de yine büyük çoğunluk için büyük
olaylar hakikaten büyük olaylardır
ama bir ikizler için nükleeer savaş dahil yaşanan her şey sıradan bir
olaydır
insanların
bu abartılı şaşkınlık haline, ölüm ve acı karşısındaki perişanlığına hiç anlam veremediği için çözülemeyen bir şeye çok sinirlendiğinde ağzına geleni
söylemeye başlayabilir ikizler…
iyi bir ikizler için her şey hemen çözülmelidir…
iyi bir ikizler için her şey hemen çözülmelidir…
kontrolünü
kaybeden bir ikizlerin dili çatallı falan değildir…
düpedüz
jiletlerden, kretuarlardan teşekküldür o dil…
bir
ikizler için asla ve kat’a kin tutmak
yoktur…onca lafın hemen ardından karşıdakine hadi gel şurada iki lokma yiyelim
diyebilir bu yüzden…hatta genellikle der de… bu öneriyi duyan şahıs daha yeni jilet kesikleri içindedir ve karşısındaki
ikizlerin ruhi yönden kesin olarak hasta
olduğuna inanmaktadır…
genellikle
çok sağlam bünyeli ikizler için hastalık yaşanacak bir şey değildir oysa…yalnızca
korkulacak ve bir an önce gündemden
düşürülmesi gereken sıkıcı bir şeydir hastalık… hastahanelerin acil
servislerinde kalp krizi geçirdiğini sanan panik atak eğilimli genç yaştaki ikizleri
görmek vakayı adiyedendir…yıllar geçtikçe bu da mesele olmaktan çıkar
çoğunlukla…ölüme de yandan yandan ama dostça bakan bir külhani yanı vardır
çünkü ikizlerin yaş aldıkça…sanıldığının aksine ikizler öyle çok da ölümden
falan korkmaz…onların esas korktukları kendilerinden sonra dünyanın nasıl dönmeye
devam edebileceğidir :) zeka ve beden
yönünden bin kaplan gücünde olduğunu bilen hakiki bir ikizler, çoluk çocuğunun, eşinin,
ailesinin kendinden sonra perişan
olacağını düşündüğü için bu durumdan daha çok korkar…bunu etrafındakiler de
ölüm korkusu zannederler…
evet biraz (!!!) narsistiktir ikizler.. ama biraz :)
ikizlerin
yöneticiliğinde çalışmak dünyanın en zevkli ve en kahırlı işlerinden
biridir…yaşayanlara sorduğunuzda size kalem kalem anlatacaklardır tam da bu duyguyu…üreten
biri için ikizler yöneticisiyle çalışmak sınırsız bir mutluluk kaynağıdır…ama
yalnızca o iş bitene kadar…çünkü o iş bittiğinde mutlaka ve hemen yeni bir
hedef konacaktır….çünkü durmayı bilmez bir ikizler yöneticisi…herkesi de kendi
gibi zanneder…oysa insanların neredeyse tümü iki çalışıp beş durmaya planlanmıştır...bizim gibi
ülkelerde bu mutlak bir durumdur ve bir süre sonra ikizler yöneticisi hakkında
edilen cümlelerin yerini yorgunluk ve
bezginlik homurtuları alır….hakikaten
yönetici olarak da çok yorucudur ikizler…insanda yetersizlik duygusu yaratır bu halleri…ve bir gün ip
kopar…
çünkü
ikizler yöneticisi yaptığı toplantıda
kendisine söylenenleri dinlemiyormuş
gibi görünse de, her şeyi ince
kalın takip etmekte, aynı anda duvarlardaki tabloların neden iki
milim eğik olduğunu kafaya takmakta, karşısındaki yöneticinin neden herkesten daha fazla terlediği
üzerine zihin yormakta , bir taraftan da
elindeki su terazisiyle yamuk olan her
şeyi kendi başına düzeltmeye başladığını hayal etmektedir hem içinden hem de dışından cık cıklayarak….
hasılı
kelam çok ama çok zordur bir ikizlerle yaşamak da çalışmak da…ama çok keyiflidir
de ….tarifsiz keyiflidir….çünkü her an her şey olabilir ikizlerle yaşarken…günlerdir
hazırlanılan bir düğün veya yemekli toplantı son anda bırakılıp göl
kenarında balık ekmek yemeye gidilebilir
kalabalık bir grupla veya eşle, evin
anahtarı da bir yerde unutularak….kalanlar ne olmuş…gelenler ne yapacakmış…eve
nasıl girilecekmiş…hiç meselesi değildir ikizlerin…bu halleri çoğu zaman
kararsızlığına daha çok da umursamazlığına yorulur…oysa karar denilen şey bir
ikizler için saniye başına iki kere yapılabilen çok ama çok sıradan bir haldir
!!!!
viyanaya konser izlemeye gidip hemen geleceğim diye yola çıkıp, hiç hesapta yokken oradan
prag budapeşte amsterdam diye diye avare avare dolanıp günler
günler sonra eve dönebilir bir
ikizler…ve aklında bin bir şüpheyle kendisini beklerken bu duruma çok haklı tepki
gösterenlere büyük bir içtenlikle alınıp küsebilir…içinden
öyle gelmiştir, zaten arkada bıraktıklarının para pul dahil her türlü
meselesini giderken çözmüştür ve programı değişmiştir işte…ne vardır sanki !!!! bunda…bu
durumda bile kendini çok haklı da görebilir bir ikizler…hatta bir süre sonra
etrafını da ikna etmiş olur…
bir
ay sürmesi planlanan işi en fazla
üç günde umulmayacak mükemmellikte yapabilir ikizler…bu işi yaparken bir taraftan da pi sayısının neden 22/7 olduğunu,
kimyasal atık bidonlarının neden hep mavi renge boyandığını, seçimlerdeki d’hont
sisteminin tarih içindeki artıları ve eksilerini akide şekeri tadında etrafına
anlatırken dinleyenleri de her manada büyüleyebilir…
hayatın büyücüsüdür hakiki bir ikizler…
pagan toplumlarda büyücüler nasıl korkuyla karışık sevgi görürse ikizlerden de korkulur…çok da sevilir ama o sevilme eşiğini de hep zorlamayı sever ikizler…
tıpkı büyücüler gibi ikizlerin de çok seveni ve hiç sevmeyeni çok keskin biçimde ayrılır zaman içinde…
pagan toplumlarda büyücüler nasıl korkuyla karışık sevgi görürse ikizlerden de korkulur…çok da sevilir ama o sevilme eşiğini de hep zorlamayı sever ikizler…
tıpkı büyücüler gibi ikizlerin de çok seveni ve hiç sevmeyeni çok keskin biçimde ayrılır zaman içinde…
bir
günde yapılacak sıradan işi koca bir yıla yaydıkları ve yapmadıkları da
vakidir ikizlerin…zekalarıyla çok övündükleri için
büyük aptallıkları da her zaman heybelerindedir çünkü…hiçbir şeyin
büyük aptallık ve sıradanlık içinde olacağına ihtimal vermez bir ikizler…oysa
hayat böyle değildir !!!! bir ikizleri düelloda asla yenemezsiniz…göğüs göğüse
çarpışırken de yenemezsiniz….
ama yüreğinin üzerine düşmanca attığınız tek bir karanfil aşil topuğudur ikizlerin….oracıkta ölür…küt diye ölür….
ama yüreğinin üzerine düşmanca attığınız tek bir karanfil aşil topuğudur ikizlerin….oracıkta ölür…küt diye ölür….
pusuyu
hiç bilmez bir ikizler…
ama düelloya bayılır….
puşkin gibi 40’ına bile gelmeden düelloda ölüme bile gidecek olsa bayılır düelloya…tiksinir pusudan…
ikizlerle çok yakın biçimde yaşamak einstein’in zamanın göreliği teorisini bihakkın tecrübe etmek demektir…
ama düelloya bayılır….
puşkin gibi 40’ına bile gelmeden düelloda ölüme bile gidecek olsa bayılır düelloya…tiksinir pusudan…
ikizlerle çok yakın biçimde yaşamak einstein’in zamanın göreliği teorisini bihakkın tecrübe etmek demektir…
ikizlerle yaşanılan üç beş yıl, kahrı ve coşkusuyla yüzyıl gibi zorlu ve birlikte geçirilen 10 koca yıl
da 10 kısa dakika gibi gelebilir…
çölü
aşmış deve gibi yorgun yorgun bakarken karşıdaki kişi, bir ikizler bu kadarcık işle nasıl yoruldun
ki sen diye arıza çıkarabilir…çıkarabilir değil mutlaka ama mutlaka arıza çıkarır…oysa
ikizlerin bu kadarcık iş dediği, gerçekten de dağ gibi iştir ve etrafındaki
herkesin dili dışarı çıkarken büyük bir can sıkıntısı ve enerji
içinde sakin sakin ensesini kaşımaktadır bir ikizler…
pratik
zekaları yüzünden de çok yadırganır ikizler…
bir kurşun kalem dünyanın bütün burçları ve insanları için genellikle yalnızca bir kurşun kalemdir ama ikizler için bir kurşun kalem kalp ameliyatı öncesi anjiyo yapmak dahil her şeye yarayabilir…tornavida olabilir, pusula olabilir, anahtar olabilir, maymuncuk bile olabilir…
bir kurşun kalem dünyanın bütün burçları ve insanları için genellikle yalnızca bir kurşun kalemdir ama ikizler için bir kurşun kalem kalp ameliyatı öncesi anjiyo yapmak dahil her şeye yarayabilir…tornavida olabilir, pusula olabilir, anahtar olabilir, maymuncuk bile olabilir…
ikizlerle
çok yakın biçimde zaman geçirmek kaderiniz olduysa ve kaderinizden
kaçamadıysanız, mutlaka bir gün yaşanacak o son ana
kadar tadını çıkarmak en iyisidir…çünkü hayatınızda bir daha böyle çok
yorucu ve çok keyifli çok bilinmezli bir dönem büyük ihtimalle hiç olmayacaktır….
sevginiz
aşkınız sevdanız ne kadar huzurla giderse gitsin, bir gün mutlaka ama mutlaka dalınıza basacaktır bir ikizler ve ipleri koparmak için hiçbir şey yapmadığını
öne sürse bile siz evliya değilseniz o
ip mutlaka zorlanacaktır…bunu gerçekte ipleri koparmak için yapmayacaktır…sıkılmıştır….aslında
sizden değil….sizin yanınızdaki kendinden bile çoktaaannn sıkılmıştır….
bir
ikizler, daimi huzuru ve dinginliği asla bilmez…öyle hanım bir kahve yap da içelim
televizyon izlerken cümlesini asla kuramaz bir ikizler erkeği…ya kalkıp
döke saça kahvelerin kralını herkese kendi
yapacaktır ya da yahu üç kuruşluk bir kahve yapacaksın gözümüzün bebeği sarardı diye
külhanbeyi gibi seslenerek feng
şuici huzurun!!!! içine itinayla
ve küstahça limon sıkacaktır…
şu
hayatta en çok ama en çok!!! bir
ipi sürekli olarak pürüzlü ve keskin bir taşa sürtmeyi sevmektedir bir ikizler…mesele
bu kadar basittir…
sonra da ip pürçeklene pürçeklene cart diye kopunca da niye koptu ki şimdi durup dururken diye çok inanarak soracaktır çocuksu şaşkınlık ve safiyetle… kendi kendine ve etrafına çok ama çok içtenlikle “ben vallahi billahi tallahi elimden geleni yaptım, çok da özen gösterdim ama bu kadar oluyormuş ip de amma çürükmüş ” deyip aheste aheste de yürüyüp gidecektir…bir ilişki bitene kadar zekice ama asla düşmanca olmayan didişmenin şahikasını yapar ikizler…bittiği zaman da bin yıllık taşa döner…ne söylenme, ne bağırıp çağırma, ne telefon, ne selamlaşma…
sonra da ip pürçeklene pürçeklene cart diye kopunca da niye koptu ki şimdi durup dururken diye çok inanarak soracaktır çocuksu şaşkınlık ve safiyetle… kendi kendine ve etrafına çok ama çok içtenlikle “ben vallahi billahi tallahi elimden geleni yaptım, çok da özen gösterdim ama bu kadar oluyormuş ip de amma çürükmüş ” deyip aheste aheste de yürüyüp gidecektir…bir ilişki bitene kadar zekice ama asla düşmanca olmayan didişmenin şahikasını yapar ikizler…bittiği zaman da bin yıllık taşa döner…ne söylenme, ne bağırıp çağırma, ne telefon, ne selamlaşma…
bir ikizlerle sonsuz kahırlar, büyük şüpheler, tarifsiz kıskanmalar, derinden nefret etmeler, gözü dönmüş büyük aşklara dair ne paylaştıysanız hem zarar hem kardır…emin
olun böylesini bir daha ya hiç istemeyeceksinizdir ya da isteseniz de
yaşayamayacaksınızdır…
dünyadaki
bozuk saatlerden tutun da yanmayan sokak lambalarına ve yakın arkadaşlarının
kötü giden sevda hayatlarına, komşu çocuklarının çok zayıflı karnelerine kadar
her şeyi aynı anda kendine dert edip , bir de onca meseleyi şaşılacak derecede
hızla ve aynı anda mükemmel çözen birini
görürseniz bilin ki o tartışmasız hakiki bir ikizler burcudur…
daha
önce de dedik ya, sorunları çözerken şöyle
de küçük!!! bir
kusuru vardır ikizlerin; sorun bitti dediğiniz anda mutlaka
yeni bir sorunu hemen önünüze koyacaktır…önünüze koyacağı sorun yoksa, itinayla hemen büyük sorunlar
da yaratır ikizler…tecrübeyle
sabittir….!!!
ikizlerin
evladı olmak seçim yapabileceğiniz bir konu
değildir…bu gerçeğin idrakına vardığınızda zaten yıllardır o durumdasınızdır…sonsuza kadar da
değiştiremeyeceğiniz bir gerçekliktir ikizlerin evladı olmak…evlat
olma konusu tercihe açık olmamakla
birlikte; ikizlerin
kocası / karısı can yoldaşı olmada ya da olmamada son ana kadar geri
dönme şansınız vardır…bu durum bir nevi köprüden önce son çıkıştır ve ciddiye
almanızda sonsuz yararlar vardır !!!
rahatsız edici biçimde
hiç ısrarcı da değildir ikili
ilişkilerde de ikizler…
bir yanı kalk gidelim derken diğer
yanı .ok yeme otur der
çünkü…
sever tek başına
kalmayı kalabalıklar içinde de…
bir
ikizlerle yaşamaya karar verenler bundan
sonraki ömürlerinin, aynı anda en az 10 kişiyle
yaşanacak biçimde geçeceğini kabullenmek zorundadır…bir ikizlerle
yolda yürümek de, balığa çıkmak da,
didişmek de, elele kainata kafa tutmak
da dünyanın en güzel duygularındandır…ama
bunları tecrübe edenler zamanı geldiğinde ikizlerden gürültüsüzce ve sessiz sedasız ayrılmanın tarifsiz dinginliğini ,
sessizliğini ve huzurunu da!!! anlatabilir size…
çünkü
, bir ikizlerle yaşayanlar o kadar çok yorulmuşlardır ki….o kadar olur…non stop
yaşamaktan düşünmekten imtihan edilmekten yorulmuşlardır…
oysa
bir ikizlerle yolları ayırdım demenin mutluluğu
da bir süreliğinedir…
siz, bir ikizlerle
yolları ayırdığınızı zannedersiniz…oysa bu mümkün değildir…çünkü geriye
koskocaman bir boşluk kalır ikizlerden…ve bu boşluk zaman içinde kara delik
gibi yutar karşıdakini…
fiziksel olarak
çok kolaydır ikizlerden kopmak, tamam…çünkü kimselerin önünde durmaz ikizler…fakat hakiki bir ikizler için doğsa da ölse de
bitkisel hayata girse de dostluk dahil her ilişkiye dair anılar sonsuza dek korunup kollanması gereken
şeylerdir…
herkesi aynı anda aynı sevgiyle
sahiplenen bir ikizler için hayat zaten akıp giden bir suyun önünde elinde tasla
beklemek ve doldurduğu tasla herkesin ama herkesin susuzluğunu gidermektir…bu
mesaisinde çoğu zaman unutur bile o
tastan kendisi su içmeyi ikizler…ve kadınlar herkese
elindeki tastan su uzatan ikizleri önce çok sevip sonra dizginlemek
istediklerinde sudan çıkmış balığa döner
bir ikizler…renkleri solar…pulları dökülür…solungaçları morarır kararır …
ya ölecektir , ya ölecek…
öldürmeyi bilmez böyle anlarda bir ikizler ASLA…
ya ölecektir , ya ölecek…
öldürmeyi bilmez böyle anlarda bir ikizler ASLA…
hakiki bir ikizlerden; düşmanlık
ve mikropluk yapan eski aşık, eski arkadaş,
eski dost , eski karı koca figürü asla ve kat’a yaratamazsınız…böyle
bir duyguları yoktur…intikam almazlar…bilmezler bunu…öyle efelenmelikleri, yandım bittim
öldümleri de zinhar yoktur…ikizlerde öyle bir ego vardır ki, -laf aramızda genellikle haklı ve
çok emek verilmiş bir egodur bu- en büyük
cezayı zaten karşı tarafı yok
sayarak, çekip giderek, kendilerinden sonra çok büyük bir boşluk bırakarak
vermeyi yeğlemişlerdir…
rekabete
girmek nedir hiç bilmeden yaşayıp ölür bir ikizler…
rekabet eşitler arasında olur çünkü ikizler için…
yani böyle bir şey olamaz….!!!
siz buna ukalalığın, megalomanlığın dibi dersiniz ikizler gerçeklik der….
rekabet eşitler arasında olur çünkü ikizler için…
yani böyle bir şey olamaz….!!!
siz buna ukalalığın, megalomanlığın dibi dersiniz ikizler gerçeklik der….
bir
paylaşımın dostluğun arkadaşlığın aşkın sevdanın içindeyken fikirsizliklere çok kızdıkları zaman bir
alev topuna dönen ikizlerin ağızları, aslında kalplerinin hayal kırıklığı yangınını söndürmek için kullandıkları yalancı
ve içi boş bir mitralyözdür….önündeki her şeyi darmadağın edebilecek kudretteki
o mitralyözün ağzına dikkatlice bakarsanız
yalnızca kurutulmuş karanfil ve gülleri görürsünüz…fakat kelimeler öyle büyük
bir güçtür ki, karanfillerden mermi yapabilir gözü dönmüş bir ikizler….vurup
devirir de….
hasılı
kelam böyledir ikizler…
lanetli
bir burçtur…etrafına çok kahır verdiği söylenir…
muhtemelen
doğrudur da…
aslında
en çok kahrı kendine yapan burçtur !!!
ama ikizlerle geçen zaman eskimez…
eskide kalır ama asla ve kat’a eskimez…
eskide
kalan her şey ama her şey kıymetlidir bir ikizler için…
en
çok da hiç ama hiç kıyıp atamadığı
nesneler kıymetlidir…
evinin
bir köşesinde yıllar öncesinin gazetelerinin, ustaların ustalarının yaptığı el işi sürmene
bıçaklarının, taşı kaybolmuş muhtar
çakmaklarının, üç kuşak önceki anneannelerin ördüğü para keselerinin ve daha
bir çok ıvır zıvırın koyun koyuna huzur içinde yatmasının esbabı mucibesi de bundandır…
öyledir
işte….
bu
taraftan böyle görünür ikizler…
diğer
taraftan nasıl göründüğü de nereden baktığınıza bağlıdır….
ve hayat aslında tıpkı şu aşağıdaki muhteşem ömür göksel şarkısı gibidir....
gerisi de biraz biraz oyundur...
kazanmak kaybetmekten öte, oyunu iyi oynamak lazımdır....
en başa dönersek;
bu yazıyı gülümsemelerle hatırlayınız....aslolan insandır....
burçlar şunlar bunlar insanın kendi kendine oynadığı oyunların toplamıdır....
en başa dönersek;
bu yazıyı gülümsemelerle hatırlayınız....aslolan insandır....
burçlar şunlar bunlar insanın kendi kendine oynadığı oyunların toplamıdır....
( murat örem / 13 kasım 2016 /
ankara….)
Mukemmel bir yazi kalemine saglik, bu kadar mi guzel anlatilir bir burc her satirinda baska bir tat... Bende ikizlerim burclara inanmazdim ama artik ciddiye alsam iyi olacak...Sevgiyle
YanıtlaSilAltuğ GENCER
sevgili altuğ ;
Silhem ismini hem yorumunu görmek beni çok mutlu etti sbf 85/89 dönemi kardeşin / arkadaşın olarak...
grupta da okumuşsundur farklı yorumlar aldı bu yazı...
bir kısmı ısrarla kendi burcumu anlattığımı söyledi...iyi de ben zaten yazıda bunu defalarca dile etiriyorum...bütün mesele kendini ve kendine dair bir şeyleri anlatırken bile nalıncı keseri gibi kendine yontmamak olmalı....inan binlerce yazı yazdım hiçbirinde buna meyletmedim bile bile...
selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum...
daha sık karşılaşmak dileğiyle...
hem sbf grubunda hem de burada....
murat....
Bir ikizler dostumun, ikizler olan iki kizim hakkinda kurdugu cumle, ikizlerin ayni zamanda ön yargili ve acimasiz oldugunu da gosteriyor. Zira kizlarim hem zeki hem de bircok evlada gore vicdan sahibi bireyler. Onlarla gurur duyan ebeveynleri var. Ikizler hakkinda yazdiklarinizin çoğu uyuyor kizlarima. Saygilar Murat hocam.
YanıtlaSilsevgili kamil;
Sildaha önce de dedim; sen bizlere göre daha çok gençsin...
muhtemelen kızların da daha çok yolun başında...
onlara, en çok anne babayla iletişim kurarken geri dönülmez cümleler kurmamaları gerektiğini öğret derim...
bu eşik bir kez aşılırsa çok zor olur geriye dönmek...
ortada mutsuz anne babalar ve doyumsuz çocuklar kalır...
doyumsuz çocukların çok olduğu bir dünya da bugünü bile aratır...
iyilik dileklerimle...
murat....