bugün
ne çok dolaştık arda’yla
lapa
lapa ,
tipi
tipi
yağarken
kar…
taksilere de bindik, otobüslere de, dolmuşlara da
ama en çok ayaklarımıza güvendik…
ne
tunalı kaldı, ne kızılay, ne oran…
kah ıslandık, kah üşüdük, kah düşeyazdık….
fakat her zaman en güzel yaptığımız gibi
söyleştik konuştuk söyleştik konuştuk saatlerce
baba
oğul, oğul baba…
ve yağan karın altında yürürken rüzgara karşı
“karlı
kara kış…”
şarkısının sözlerini beraber yazdık…
bestesini tümüyle arda yaptı…
sözleri aşağıda olan şarkının kendisi de
bir iki rötuştan sonra
çok yakında bu sinemada (!)
pardon bu blogda...(!)
******
“karlı kara kış”
bir akşam üstü konuşulurken
geçmişten ve gelecekten
hikayeler anlatılırken
içimizde büyüdü hayaller
bir akşam üstü konuşulurken
geçmişten ve gelecekten
hikayeler anlatılırken
gönlümüzde küçüldü insanlar…
bir dik saçlı çocuk yıllar
geçtikçe
ak saçlı bir baba olurken
ve ben büyürken büyürken
aklım ona çeksin diye dua ederken
içimizde büyüdü hayaller…
o karlı kara kışta akşam
çökerken…
(sözler ; arda örem / murat örem
ocak 21 / ankara/oran/tunalı/esat )
aşağıdaki şu dizeler de
daha hala yaşarken
ne acıdır ki
türk şiirinin
en unutulan
şairine ait…
“üç
şeyle birlikte yağar kar
bir,
sessizlik
iki,
herkes soğuk
dememi
bekleyecek şimdi
hayır,
sessizlik
üç,
evet sessizlik
karla
birlikte gökten
kediler,
ağaçlar bile duyar
beyaz
bir sessizlik yağar…”
ismail uyaroğlu
(
murat örem / 22 ocak 2016 /ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder