bir futbolcu eskisi
kadar bile hükmü yoktu yaşarken….
muhtemelen öldükten sonra da olmayacak….!!!
arada meczup
magazin haberlerine meze olurdu biz çocukken…
yaşadığı dünyanın
dışındaydı…
ürettiği dünyanın çok
üstündeydi…
türk müziğinin
bütün makamlarını, batı armonileriyle raks ettirmenin ustasıydı…
insanları çok uzaktan
sevme/me/nin de…
kendinden kaçma/ma/nın
da…
susmanın da…
notalarla konuşmanın
da….
“benim meskenim
dağlardır….” demenin de….
1939 yılında başlayan
parantezi nihayet kapattı ergüder yoldaş…
emaneti teslim etti...
benden yana helal olsun...
helali hoş olsun....
üç kere beş kere bin kere helal olsun....
bilgisayarın başında bu
cümleleri yazarken ben
attila ilhan'ın dizeleriyle
attila ilhan'ın dizeleriyle
fatih’te eski bir
gramofon çalıyor…mudur ki ?
“niçin solmuş çiçekler,
neden simsiyah güller, gönüller
senden başka talebim
yok yanlış aşka çatılmış kaşlarında
teselliden nasibim yok
hazân ağlar baharımda
nedir yarabbi derdim
gönül söyle…..”
(murat örem / 25 ocak
2016 / ankara….)
Bir zamanlar Ergüder Yoldaş’ın besteleri Nur Yoldaş’ ın sesi ile birleştiğinde mest ederdi birçoğumuzu. Sonra onlar ayrıldı, Ergüder Yoldaş dünyadan, insanlardan uzaklaştı. Nur Yoldaş’ ı dinlemekten keyif almamaya başladım. Belkide bu ayrılıkta en çok Nur Yoldaş’ ı suçlu görmemdendir bilemiyorum.
YanıtlaSilZaman içinde de tüketim toplumu olmanın hengamesiyle unuttuk gitti. Yerine ne koyduk. Malesef ki koskoca bir hiç.
namıkçım;
Silbir kırgın adamdı ergüder yoldaş...
dünyaya hayata insanlara...
mutlaka payı olmuştur nur yoldaş'ın da :)
senin duygusal tepkinin de haklı bir yanı vardır mutlaka !
gidenlerin yerine bir şey konamadığı için böyle oldu ya !!!
sevgiler selamlar....
murat....