TRT televizyonlarının da her zaman büyük gururla tekrar
tekrar yayınlayabileceği nitelikli dizi ve drama çalışmalarındandır Çalıkuşu...
Çeyrek asırdan daha önceki yıllarda yayınlanan TRT
üretimli efsane çalışma olan ilk Çalıkuşu‘nun yönetmeni Osman Seden olurken, dinleyeni alıp bir yerlere götüren müzikleri de Esin
Engin’e aittir...
Aydan Şener ve Mine
Çayıroğlu da unutulmaz oyuncularıdır bu dramanın...
Maalesef bugün Osman Seden de Esin Engin de aramızda
değil...
Reşat Nuri öleli zaten onlarca yıl oldu...
1956 yılının 7 Aralık’ında
öldüğünde 67 yaşındaydı
Reşat Nuri...
Reşat Nuri Güntekin’in eserleri her zaman en çok
sahnelenen filme alınan, draması yapılan
, radyo tiyatrosu olarak oynanan eserlerdir...
Hatırlatalım ki, Ankara Devlet Tiyatrosu
da içinde olduğumuz sezonda Çalıkuşu’nu kapalı gişe oynuyor...
Reşat Nuri
yaşadığı dönem ve sonrasında edebiyat dünyasının zor beğenen (!) kesimi için “genç kız romancısı” olarak hafifsenmiş ve küçümsenmiş olsa
da Ahmet
Hamdi Tanpınar bir hakkı her
zamanki üslubuyla teslim ederek “Türkçe'nin ortasında geniş bir sevgi ve
şefkat ürpermesi” ifadesiyle anmıştır, Güntekin’in
eserlerini ...
Reşat Nuri Güntekin, yaşarken verdiği röportajlarda romanlarını önce tiyatro senaryoları olarak zihninde tasarladığını
söylemiştir...
Aslında, eserlerinin
sinema, tiyatro ve televizyona defalarca ve başarıyla aktarılabilmesinin altında yatan ana unsur da
Reşat Nuri’nin yazdıklarındaki sağlam dramatik yapıdır..
Reşat Nuri, 25 Kasım
1889’da İstanbul’da doğar ve çocukluğu
Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geçer...
Milli Eğitim Müfettişi
olduğunda da anadoluyu dolaşmaya devam eder Reşat Nuri..
Bir dönem öğretmenlik de yapan Reşat Nuri Güntekin, o
dönemde örneklerine özellikle edebiyatçılar arasında fazlasıyla rastlayabileceğimiz
şekilde Çanakkale milletvekili olarak
mecliste de bulunur....
Reşat Nuri Güntekin’in romanlarında kusur olarak görülen özellikse
karakterlerini iyi-kötü ve siyah-
beyaz olarak keskin
çizgilerle ayırmasıdır...
Zaten kendisine
yakıştırılan eleştirilerin altında da , bu şabloncu yapıya getirilen itirazlar vardır....
Umuyoruz ki, edebiyat ve Türkçe derslerini şevkle aktaran
öğretmenlere rast gelen
gençlerimizin daha yakından tanıyıp sevdiği biridir Reşat Nuri Güntekin bugün de....
İstanbul Şehir
Tiyatroları
salonlarından birine adı da verilen Reşat Nuri Güntekin'in tiyatro yazarlığı ve
eleştirmenliği hak edildiği kadar üzerinde durulmayan özelliklerindendir hala...
Türk edebiyatında önce
radyo sonrasında sinema ve televizyona uyarlanan eserleriyle daha da öne çıkan ve öyle ya da böyle daima gündemde olan Reşat Nuri Güntekin , 7 Aralık 1956‘da geride kalanlara hoşçakalın dediğinde 67 yaşındadır....
Ölümünden sonra eşi Hadiye
Güntekin çok uzun bir ömür sürerek ayrılır dünyadan...
Kızları Ela Güntekin’se 2010 yılının Ağustos ayının ortalarında babası ve annesinin
yanındadır tekrar...!
Reşat Nuri ve Hadiye
Güntekin çiftinin tek evladı olan Ela Güntekin TRT Ankara Radyosu’nda da
çalışmıştır yıllar boyunca ...
Sevgi Soysal’ın Yürümek adlı romanındaki
Ela karakteri de Ela Güntekin’dir ve bu
roman aralarında kırgınlıklara da neden olmuştur...
Reşat Nuri Güntekin’i 7
Aralık 1956’daki ölümünün 57. yıldönümünde kısa bir yazıyla anmamız yeterli mi
?
Elbette hayır...
Reşat Nuri Güntekin’in
yazdığı onlarca roman Türkçe yaşadıkça
okunacak, uyarlanacak, tekrar tekrar izlenecek...
Yazının sonunda da diyelim
ki ;
Reşat Nuri Güntekin’i , “genç
kız romancısı....şu bu” diye
hafifsemek kolay....
Milyonlarca insanın ömrü
boyunca toplam on kitap bile okumamakla gurur duyduğu , bu durumu asla eksiklik olarak görmeyenlerin kahir ekseriyette bulunduğu bir coğrafyada, genç kızlara
yönelik olsa da (!) onlarca roman yazmak bile tek başına dahi eli öpülesi güzelliktir çünkü...
( murat örem / 09
aralık 2013 / ankara...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder