pek kıymetli nazenin okurlarımız
alışık olmadığımız şeyi birlikte yapalım…
yazının sonuna
da değil de
bu kez tam burasına bir şarkı koyalım…
siz de yazıdan önce müziği "dikkatlice" dinleyin…
başlıyoruz….funda arar….
dinlediğiniz müzikten sonra
yazının tam burasında bir alıntı olmalıydı…
ve yazı bitmeliydi !!!!
oysa şimdi müziği
dinleyenler meşrebine göre, yazar burada aşk meşk antin kuntin demek istemiş
diye hafiyelik yapacak…
yapsın bakalım !!!!
kıdemli okurlar bilir ki, 500
küsur yazıda aşkı meşki de anlattık yeri
gelir yine anlatırız…ama mesele daha büyük…hayatı anlatıyoruz…hayat o kadar
büyük ki, içinde aşk da var…başka şeyler
de…
hadise biraz da şu…
bazen yazıyı siz yazarsınız…
bazı durumlarda
da yazı kendini dayatır…
kaçamazsınız
yazının gerçekliğinden…
bu yazı tam da
öylelerinden !!!
telaşların arasında bugün karşıma
bir müzik çıktı…
eni konu her an dinlemem ben, funda
arar’ı …
ama sesindeki sahihlik kıymetlidir bana göre…
sesindeki derinlik ve içtenlik de
kıymetlidir…
yukarıda dinlediğiniz linkte akıp giderken funda arar melodisi, gözüm hemen ilk yoruma takıldı…ne kadar içten ne kadar yalın
ne kadar dokunaklı ve ne kadar gerçekti…
anlayana ne çok şey anlatıyordu…ve
şunları diyordu ;
“ Merhum babamı , kanser olduğunu
öğrendikten sonra ziyaret ettim bahçe evimizde.. O mutluluklardan ve
kahkahalardan uzak, acılara ve gözyaşlarına sımsıkı yakın , yanlış bir
evliliğin enkazı altında bir süre sonra çökmüş bahçe evi.
Hastaydı , kanser
adım adım , yenilmez saydığım ve hiç düşmez sandığım babamı kuşatmış , kıskacına
almıştı. İstanbul'a
döndüğümde bu şarkıyı dinliyordum minibüste kulaklığımda. Ağlamaya
başladım , boğulurcasına .. Tıkandım, nefes alamadım. Koştum minibüsten
işyerine.
Orada bir daha boşandı gözyaşlarım.
Bana bu şarkı, sadece
kaybettiğim babamı hatırlatıyor.
Nur içinde yat babam 🙏
………………….
böyle demiş bir dinleyici işte
şarkının tam altına…
dikkatli bakanlar aşağıda da görebilir…
çok şükür ki , ben yarım asırlık
ömrümde anne baba acısı yaşamadım…
ama milyonların yaşadığını
biliyorum…
demek ki neymiş….
insanın hafızası varsa…
melodilerin de
hafızası varmış…
kokuların da
hafızası varmış…
hafızanın fazlası da ne çok
acıymış…
ne tekrarlayan acıymış…
mayalana mayalana büyüyen acıymış....!!!
(
murat örem / 25 ocak 2017 / ankara….)
Bazı şarkılar ve türküler vardır. Hikayesini öğrenince, dinlerken hep aynı hüzünlü hikaye gelir aklına. Bir daha dinlemeye yüreğin dayanmaz. Gönül hep iyiyi güzeli istesene kederler devhayatın bircparçası ne yazık ki.
YanıtlaSilMurat kalemine sağlık. Her zamanki gibi yine yumuşak ve akıcı üslübunla ne de güzel aktarmışsın aklındakileri.