çiğ
beyaz floresan lambalar….
yüzbinlerce
odadan biri….
kainatta
bir yer…
zamanlardan
bir zaman…
çalan
telefon….
görünen
isim ….
ekrana
yapılan kabul hareketi…
başlayan
konuşma….
********
erkek /
buyrunuz hanımefendi….
kadın /
alo alo…alo….
erkek /
ben sizi duyuyorum ….
kadın /
ben sizi duyamamıştım…şimdi duydum… neler yapıyorsunuz…
erkek /
bilmem…ağaçlar gibi ayaktayız…günler sonra sesini duyduğumuz bazı dostlara fırsatı
kaçırmayıp sitemler ediyoruz !!! günleri geçiriyoruz…iyiyiz..hoşuz…
kadın /
müstehzi mahcup bir gülümseme efekti…/
etmeyin …etmeyin…sitem etmeyin…
erkek /
peki etmeyelim…biz sitem etmesek de ,
gönül bu , ediyor işte…
kadın /
aslında biliyor musunuz…ben de çok koşturdum…o öyle oldu…bu böyle
oldu…büyükler…çocuklar…hastalıklar…şunlar…bunlar…
erkek /
bunları söylemeye gerek var mı…bunları anlatma
yükümlülüğünüz yok ki…benim de bunları böyle öğrenmeyi isteme hakkım
yok…ama insan yine de bekliyor….bekledim…
kadın /
neyi bekliyor…hem aramanın sormanın sırası yok ki…böyle bir protokol yok ki
aramızda…siz de beni her zaman arayabilirsiniz…arayabilirdiniz…bunu kaç defa
konuştuk…söyledim…
erkek /
elbette yok da…yine de ne bileyim…ben kendi huyumu bildiğim için…hani insanın
bazen yaşananlar kolunu kanadını örseleyip kırar ya…bekler…bekliyor…
kadın /
kararlı
ve çok inanan bir ses tonuyla / kimse sizin
kanadınızı kıramaz…kimse…insanlar…olaylar….hayat da kıramaz…
erkek /
elbette kıramaz da…yine de bir dost sesini daha çok duymayı istemek…
kadın /
tekrarlıyorum…kimse sizin kanadınızı kıramaz…sizin bir kanadınız kırılsa yerine
on kanadınız çıkar.. yere öyle sağlam basan birisiniz ki…söyledikleriniz…anlattıklarınız…gösterdikleriniz…yaptıklarınız
hep kalır…kalıyor…kalacak…
erkek /
bilmem…evet bilirim de …bazen yine de duymak istiyor insan…insandan duymak
istiyor…herkesten değil…insandan duymak istiyor…gerekli gereksiz onlarca
kişiden değil, sayısı çok az bazı insanlardan duymak istiyor…
kadın /
haklısınız…ama ben biraz kendi kendinizle kalın istedim…kalabalık seslerin
arasına karışmak istemedim…bildiğiniz şeyler işte…bunu çok iyi biliyorsunuz
aslında…peki neler yapıyorsunuz….
erkek/
dün bir başka arayana da söyledim…tekrarlayayım…yalnızca kendimden sorumlu
olmanın huzurunu yaşıyorum…yazıyorum…çok çok…okuyorum…çok çok….düşünüyorum…-içinden
maalesef diyerek- çok çok….sen nasılsın…sağlığın nasıl…nasıl
oldun…keyfin…
kadın/
iyiyim…biraz minik oynamalar olsa da son verilerde , genel olarak iyiyim…hatta birkaç
gün kaçmanın hesabını bile yapıyorum…
erkek /
yakınlara…uzaklara…
kadın /
yakınlara…şimdilik uzakları düşünmüyorum…belki sonra…fakat bu arada iyiyim
diyorsunuz da , sesinizde bir yorgunluk, küskünlük seziyorum…
erkek /
yok..yok…buralarda haberleşmek zor oluyor da…insanlar, kalabalık…gsm hatları
falan…ben de biraz yer değiştirip dışarı salona çıkıyorum bu kez de sesimi
düşürmek istiyorum…malum biraz fazla gürültülü bir ses…kimseleri rahatsız etmeyeyim
derdindeyim…ondandır…yoksa hakikaten iyiyim…buradaki arkadaşların nezaketinden,
anlayışlı hallerinden de mutluyum…
kadın /
peki…anladım…yorgun olmayın…öyle değilmişsiniz zaten…ayrıca oradakiler de
zaten öyle olmalı…öyle olmalılar…eksik
olmasınlar…
erkek /
aradığın için çok teşekkür etmek isterim…biliyorsun değil mi aklınla,
insanlığınla, ürettiklerinle duruşunla farklısın…farklı bir dostsun…
kadın /
siz de öyle…siz de benim dostumsunuz…çok kıymetli bir dostumsunuz….insan o
dostluğu, güven duygusunu özlüyor…
erkek /
elbette özlüyor…bir gün oturup konuşuruz …ikimiz de uygun olduğumuzda…çay
içeriz…hatta aramızdaki o sert rekabette ustanın kim olduğunu kesin olarak belirleriz…
kadın /
olur tabi ki…en uygun zamanda…siz de beni her zaman arayabilirsiniz…her
zaman…sıraya bakmadan…
erkek /
bakalım…ben pek …neyse…tekrar teşekkür ediyorum inceliğin için…halden anlayan
dostluğun için…zor zamanlardaki desteğin kolay zamanlardaki güler yüzün için…sevgilerimle
selamlarımla…görüşmek umuduyla…
kadın /
benden de… sevgiler selamlar…içtenlikle…
*********
bir
kadın bir adamı, yalnızca bir adam olarak
da sevmeyebilir….
bir
adam bir kadını, yalnızca bir kadın olarak
da sevmeyebilir…
insan insanı , yalnızca insan ve
dost olduğu için de sevebilir…
ne
diyordu nietzsche;
“insanlar
çoğunlukla
ışığın
çevresinde
daha
iyi görmek için değil
daha
iyi parıldamak için
toplaşırlar…”.
-daha iyi parıldamak
için değil,
daha iyi görmek için
yanyana olduklarımıza
….
kıymetli dostlara….-
(
murat örem / 09 şubat 2016 / ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder