yunan
şiirinin üç ismi ;
yunan
ve dünya şiirinin ‘ölmeyecek’ üç ismi ;
konstantin
kavafis
yorgo
seferis
yannis
ritsos…..
yorgo
seferis 1900 yılında izmir urla’da doğmuştur…
nobel
edebiyat ödülünü aldığında yıl 1963’tür…
diplomat
olduğu dönemde yolu bir kez daha kesişmiştir seferis’in anadoluyla…
öldüğünde
71 yaşındadır seferis…
türk
edebiyatının en nitelikli isimlerinden olan ama ne acıdır ki gün gün unutulan necati cumalı da uzun yıllar boyunca
yaşamıştır urla’da… cumalı’nın halen müze olan evini gidip görmeniz
mümkündür…seferis’in doğduğu ev de uzun yıllardır bir turistik tesistir (!) aynı şehirde…
seferis
kısacık bir şiirinde şunu der ;
“
gövde ölür
su
sulanır
ruh
duraksar
yel
unutur
hep
unutur
ama
alev değişmez…”
yunan
şiirinin bir başka büyük ustası konstantin kavafis, iskenderiye doğumludur ama onun da ata kökleri
anadoludadır…unutulmaz
şiirlerinden biri de şehir ismini taşır kavafis’in…insanın
nereye giderse gitsin ne olursa olsun köklerinden asla kopamayacağını anlattığı
büyük şiirinin sonunda cevat çapan çevirisiyle şunu
demiştir kavafis ve bu şiir türk müziğinde bir çok isim ve grup tarafından da
bestelenmiştir;
“…yeni
bir ülke bulamazsın,
başka
bir deniz bulamazsın.
bu
şehir arkandan gelecektir.
sen
gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı
mahallede kocayacaksın;
aynı
evlerde kır düşecek saçlarına.
dönüp
dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
başka
bir şey umma…”
kavafis
de
öldüğünde 70 yaşındadır…
gırtlak
kanseridir ve öldüğünde yapayalnızdır…
yannis
ritsos diğer iki isme göre daha bir ‘sokaktaki
adamın’ diliyle yazmıştır
şiirlerini …ve yunanistan’ın cunta günlerinde o da ödemiştir yazıp çizen
düşünen adam olmanın bedelini “üstü kalsın” diyerek…aynı dönemde
yaşayan aragon’a göre çağının en büyük şairidir ritsos…ritsos öldüğünde
yıl 1990’dır ve 81 yaşındadır…delirerek ölen kız kardeşini de cunta günlerinde kaybeden yannis ritsos’un ne zaman şu şiirini okusam, kısacık şiirin her satırında, sevilmemiş ya da sevildiğini anlayamamış, çok hüzünlü
bir kadın sesi çığlıklanır ;
“
biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına.
biliyorum,
evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.
iki
gömleğin de ütülendi, çekmecede,
sadece
küçük bir gül benim özlediğim….”
******
yorgo
seferis…
yannis
ritsos…
konstantin
kavafis…
yunan
ve dünyla şiirinin ‘ölümsüz’ üç büyük şairi…
hayatın
ve insanlığın üç büyük şairi…
ne
diyordu kavafis, özdemir ince’nin
çevirisinde “çok
uzak” şiirinde ;
“
bu bulanık anıyı anlatmak isterdim
ama
silinmiş nerdeyse bir şey kalmamış
çok
eskiden çok, taa gençlik yıllarımdan
bu
bulanık anıyı anlatmak isterdim
bir
giysiydi sanki yaseminden
ağustostaydık, ağustosta bir akşam
gözlerini
hatırlıyorum biraz sanırım maviydiler
ah
evet maviydiler, mavi gök yakuttan…”
nükhet
duru, zülfü
livaneli bestesinde
bundan
31 yıl önce şöyle
seslendirmişti bu şiiri ;
- fotoğraf / kavafis'in şiirindeki gibi
" yeni bir ülke yeni bir şehir " arasa da ,
köklerini hiç unutmadan bahtı açık olası
büyük oğlum umur örsan örem'i ;
2016 ocak ayının sonunda ,
sabahın karga alacası saatinde
can eriğim küçük oğlum arda erhan örem'le
ankara "isenbuga" havaalanına götürürken... -
( murat örem / 26 şubat 2016 / ankara....)