arkası dönük başkan bozoğlu biz GENÇLERE anlatırken :) 1989
2000’lerin başında İstanbul’da bir genç kız trafik kazasında ölmüştü… Her gün onlarca kişinin trafikte telef (!) olduğu bir ülkede, genç bir kızın trafik kazasındaki ölümünün haber değeri yoktu…Amma…Bu kez ölen kültür sanat alanında habere giderken hayatını kaybeden stajyer muhabir genç kızdı…Radikal tarzdaki haberleriyle tanınan gazetede çalışırken bindiği araç kaza yapmıştı ve genç muhabirin araçtan ölüsü çıkmıştı…
Yine 2000’lerin başında bu kez Ankara’da
bir genç stajyer gazeteci/öğrenci trafik
kazasında hayatını kaybetti…Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi
öğrencisiydi genç kız...Dönemin en hararetli tartışmalarının
aktörlerinden olmuştu çünkü başörtülüydü ve bir başka medya
organında çalışıyordu…
İdeolojik tarafgirliğin keskin olduğu
bir yerde bu ölüm de farklı karşılandı…
Türkiye
; ölülerini de dirileri gibi, sizden bizden
onlardan diye ayırmaya maalesef 1970’lerden beri çok idmanlıydı…!!!
Dönemin Ankara Üniversitesi İletişim
Fakültesi Dekanı olan İletişimbilimci/Siyasetbilimci Profesör Doktor Türker Alkan
kazada ölen gepgenç kızın naaşı son kez fakülte bahçesine getirildiğinde
öğrencilerin karşısına geçti ve birkaç cümleden oluşan ders niteliğindeki şu unutulmaz konuşmayı yaptı mealen ;
“
Ölümün olduğu yerde her şey susar…
İdeolojiler, önyargılar
, aidiyetler susar…
Hangi fikirde olursak
olalım , genç kızımızı büyük bir saygıyla uğurlamak için buradayız…Bunun
dışında kimin söyleyecek sözü olabilir ki…”
*****
Artık bedeniyle aramızda olmayan Tahsin Bozoğlu da ölümün olduğu yere gitti... Ama yaşarken daima hayatın içinden aka aka , ürete ürete gitti ölümün olduğu yere…
Susurluk
için yeni türküler söyleyerek gitti…
Son
ana kadar ağaçlar gibi ayakta durarak gitti…
Susurluk’tan
uzakta yaşayan bizlerin bile Başkanı olarak gitti…
Tahsin Bozoğlu , belki yaşarken bir çok fikirsel / ideolojik gerginliğin de içinde oldu , azınlıkla / çoğunlukla ters düştü...Ama son noktada Susurluk halkına ve bu ilçenin kültür sanat eğitim hayatına kalıcı , UNUTULMAZ ve anlamlı hizmetler yaptı…
Belediyeciliğin
, kaldırım, kanalizasyon, yol , esnaf talebi şu bu...
düzeyine indirgendiği bir dünyada , Susurluk halkının kültür sanat eğitim dünyasına büyük
katkılar sağladı Tahsin Bozoğlu...
Ve bu , inanın ki , ne büyük bir nimettir....
Ve bu , inanın ki , ne büyük bir nimettir....
Susurluklu gepgenç çocuklar ülkenin sayılı müzik insanlarını, gazetecilerini, düşünce insanlarını , sanat akademisi öğrencilerini Tahsin Bozoğlu’nun ilk kez belediye başkanı olduğu 1989 yılından sonraki dönemde gördü ilçelerinde en çok…
Susurluk
halkının ufkuna, büyük mercekli gözlükler taktı Tahsin Bozoğlu…
İlber Ortaylı Hocanın yıllardır döne döne isyan ede ede anlattığı gibi ne köy gibi doğal ne de kent gibi üreten olamayan yerler misali anlamsız biçimde bir orta karar kasaba olmakta direnen yılların Susurluk’unda, mevcut ve kireçlenmiş yapıyla çarpışa çarpışa büyük emekler verdi Tahsin Bozoğlu…
Sokaklarında yürüdü Susurluk’un sabahın ayazı gecenin körü demeden…
Olduğu
gibi görünüp göründüğü gibi oldu…
Ben bürokratım deyip lacileri çekmek yerine yakası bağrı açık tişörtlerle insanların arasına karıştı…Projeler geliştirdi…
1989
yılında SosyaldemokratHalkçıParti’den belediye başkanı olduğu dönemde ülkenin en yüksek oy
oranıyla seçilen ismiydi Tahsin Bozoğlu…Belediye başkanı
olduğu ilçede büyük atılımlar yaptığı 1989-1994 yılları arasındaki dönemde de daha
kırklı yaşlarına bile gelmemişti…
Susurluk’un
yolları , insanları en çok Tahsin Bozoğlu’nun döneminde gördü dört başı mamur biçimde paket
taşlarını, kaldırımları, kültürel etkinlikleri, gönülden destek verilerek bakıma giren
camileri, okulları…
Bütün faniler gibi elbette Tahsin Bozoğlu da hatalar yapmıştır…Belki büyük hatalar da yapmıştır veya kimilerine incir çekirdeğini doldurmuyor görünen hatalar bazıları için affedilmez niteliktedir…Bilemeyiz…
Bildiğimiz şudur ama ;
Tahsin Bozoğlu sahici bir politikacıydı…İdeolojilerin esiri olmamıştı…Kendisi sol bir partiden geldiği halde tarihsel olarak genellikle hep merkez sağa yaslanan bir ilçe olan Susurlukta, kendi fikirlerinden de geri adım atmayarak, hemen her siyasi kesimle yapıcı ilişkiler kurmuştu ve sonuç da almıştı…
Şimdi Tahsin Bozoğlu’nu da tarihin tanıklığına bırakma zamanı…
Şimdi Tahsin Bozoğlu için de
emeklerinin kıymetini bilen hakkını teslim eden cümleler kurma zamanı…
Türkiye , hangi siyasi gelenekten gelirse gelsin, üreten ve çalışanın yanında olan insanlarının kıymetini bildikçe, daha da güzel bir ülke olacak…
Yeri ve zamanı geldiğinde farklı yazılarda kendisinden içtenlikle söz ettiğim İbrahim Balkan da doksan yıla yaklaşan ömrü boyunca hiç sol bir partiye / politikacıya oy vermemişti ama çok sever , takdir ederdi Tahsin Bozoğlu'nun hizmet anlayışını ve üreten tarafını...Daima paylaşırdı benimle de bu görüşlerini...Ben de severdim Tahsin Bozoğlu'nun gözü kara, üreten, kararlı , halkçı ve insana yakın tarafını bin yıldır Susurluktan uzaklarda yaşasam da..
Susurluk’a büyük emekler veren
Tahsin
Bozoğlu’nun
anısı
ve emekleri önünde ,
uzaklardaki bir susurluklu olarak
saygıyla
eğilerek…
(
murat örem / 31 mayıs 2015 / ankara…)
-fotoğraf
/ susurluklu gençler Tahsin Bozoğlu döneminde bir panel sonrasında 1989-
-hakan
yılmaz , hüseyin arslan, ertan öztürk, murat örem, gazeteci necdet şen..-