*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

15 Haziran 2014 Pazar

bazı evlatlar, babasız annesiz artık…bazı anne babalar da kızsız oğulsuz, evlatsız…



"pek  farkına varmasanız da hiç unutmayın  ;      
çocuğunun  elinden tutan  babadan  daha büyüktür ,
kaç yaşında olsa da  hala babasının elinden tutabilen çocuk. “
                                                                                  murat örem…



bu bloğu takip edenler,  neoliberal ve kapitalist ekonomi politikalarının çirkin parmağının on yıllardır gözümüze gözümüze soktuğu özel gün kutlamalarına karşı ayrı bir  his(!)sizlik   duyduğumu iyi  bilirler…


abartılmış tarihlere, görev gibi kutlanan özel günlere de muhabbetsizliğim vardır… bütün bir yıl birbirinin gözünü oymak için bekleyenlerin bayram günlerindeki vıcık vıcık telefon mesajlarına, alolarına  da ayar olurum…


sevgili yeğenim alp’in jargonuyla söylersem böyle davrananlara  eni konu  “atar yaparım..” sevmem çünkü insanlığın bu günlere yüklediği abartılı anlamları, sahtelikleri, iyi ki doğdunnnn repliklerini…“iyi ki doğdun”  yerine  iyi ki içini doldura doldura yaşadın” denmesini yeğlerim…


benim,  annemin babamın evladımın ve çok sevdiğimin kıymetini bilmem için kapitalizmin hatırlatmasına asla ve kat’a ihtiyacım yoktur diye düşünürüm…


ama yine de bazı durumlarda özel günlerden kaçış yoktur…
bu yazı da babalar günü dolayısıyla yazılmış olsun öyleyse…

                                     ******

yazının en tepesindeki  şiiri  / cümleleri    2004 yılında,   ankara’daki  yüksel  caddesi’nde  bin yıllık dostum ve hakiki avukat hüseyin arslan’ı beklerken yazmıştım…


o zaman  da ne mutlu ki  iki çocuklu bir babaydım ve  çocuklarımın ikisi de bugünden 10  yaş daha küçüklerdi …aradan geçen 10 yılda ben biraz daha yaş aldım(!) ve onlar yani arda ve umur  artık delikanlı oldular…


yazının başındaki şiirin hikayesine dönersem ;
hüseyin’i beklerken , bir baba ve çocuk elele tutuşmuş yürüyorlardı…baba mutluydu çocuğunun elinden tutarken…


ama çocuk mutlu kere mutluydu, dünyanın yalnızca babası ve kendi etrafında döndüğünden emin olacak kadar mutluydu…


çok etkilenmiştim çocuğun o özgüveninden, mutluluğundan, yüzündeki huzurdan…yazının başındaki  cümleler geçmişti aklımdan ve cebimdeki sigara paketinin üzerine yazmıştım aklımdan geçenleri hemen çalakalem…


hayat aktı  geçti ve bu şiirin yazılmasından bu yana şairin dediği gibi güneşin etrafında 10 kere  daha döndü dünya…o büyük şiirdeki dizeler misali , aradan geçen 10 yılı güneşe ve dünyaya  sorarsanız onlar için mikroskobik bir zaman ama bana sorarsanız 10 senesi  geçti ömrümün….


bir de , aradan geçen yıllarda  kainatın da en gerçek yasası işledi ve bazı babalar  anneler  gümüş kuşlara binip gittiler çok uzaklara…


bazı evlatlar babasız annesiz  artık…
bazı babalar da evlatsız…
kızsız , oğulsuz…


bu duygunun kelimelerle ifade edildiği kadar hafif olmadığını bilecek kadar yaşadım ben de elbette…sırası geldiğinde dedelerimi anneannemi babaannemi amcamı sevdiklerimi ben de verdim toprağın koynuna…


ama yaşadığımıza doğduğumuza ne kadar inanıyorsak öleceğimizi de bilmemiz gerek…


ölümü, kainatın en gerçek yasası ve büyük felsefecilere göre de en güzel yasası olan ÖLÜM’ ü sükûnetle suhuletle kabullenmemiz gerek…


kabulleniriz kabullenmesine de iş ki sırayla olsun her şey…
iş ki evlatlar büyüsün , anne babalar yaşlansın…
zamanı geldiğinde de önce büyükler   binsin o  gümüş kuşlara…


babalar anneler gömmesin evlatlarını…
kızlar oğullar sırtlasınlar babalarını annelerini son yolculukta…
babalar anneler görmesin kızlarının oğullarının acılarını…
ölümün de adili olsun…babalar gününüz kutlu olsun…


ve
hala yaşıyorlarsa ,
ne kadar fikri çatışmaya girseniz de
eli öpülecek anne babalarınızın
apayrı kıymeti olsun…


evlatlarınızın da güzel yazıları , kaderleri olsun…


çünkü buna çok ihtiyacımız var…
çünkü , barışta daha çok yaşlılar ölür ama  zor zamanlarda  daima ve en çok  gençler evlatlar ölür…

(murat örem / 15 haziran 2014  / ankara…)

-resim ve fotoğraf / arda erhan örem…-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder