haftalar önce…
güzel , dingin, sakin
bir akşam….
bir ziyaretteyiz arda’yla…
"el emeği / ev emeği" yemekler yenmiş…
sırada çay / kahve /
ıhlamur faslı var…
huzurlu bir ev hali
işte…
televizyon açık…
film izlenecek…!!!
woody allen’lı
bir film karşımızda…
ismi annie
hall…
1977 yapımı…
neredeyse 40 yıllık…
arda’nın
verdiği bilgiye göre türünde bir ilk bu film…
oyuncuların direkt kameraya
bakarak konuştuğu
ilk filmmiş çünkü…
şimdi bu tarz hepimize ne kadar sıradan geliyor…
filmin başında çok
vurucu / sarkastik / ironik / epik bir diyalog var ;
ilk ergenliğin kapısındaki küçük erkek çocuk derslerine
çalışmamakta
hayatla bağını "sarhoş
bacağıyla" teyellemektedir…
işgüzar anne, alır
çocuğu uzmana götürür…
doktor çocuğa sorar; "neden
depresyondasın…???"
araya anne girer ve "okuduğu
şeylerden" der…
doktor tekrar çocuğa
sorar; "ne okudun da böyle oldu…???"
“evren sürekli
genişliyor…
sürekli genişlediğine
göre
bir gün kesinlikle
dünya parçalanacak
ve bu her şeyin sonu
olacak…”
der çocuk…
araya yeniden anne girer
ve öldürücü cümleyi
kurar ;
“ peki , bundan sana ne....!!!!
sen, brooklyn’de
yaşıyorsun…
genişleyen evren,
brooklyn değil…!!! ”
*****
“ dünya yanıyor…
doğusu batısı kuzeyi
güneyiyle yanıyor…
dünya büyük bir terör
çukuruna yuvarlanıyor….”
diyor birileri...
“ bundan sana ne…
yalnızca dünya yanıyor…
yanan dünya…
senin evin,
senin şehrin,
senin ülken değil ki
yanan….”
diyor başka birileri….
“ dünya benim evim…
insanlık benim ailem…
bu ateş hepimizi
yakacak…”
diyor birileri...
“içimizi karartma
bundan bana ne…
bundan sana ne….
bundan bize ne…
bak şimdi küt diye
tansiyonum çıkacak …
ölüvericemm…”
diyor başka birileri...
“evren genişliyor….
dünya patlayacak !!!
bu her şeyin sonu
olacak…”
diyor filmdeki kahırlı , idrakli , depresyondaki (!) çocuk…
“ genişleyen evren…
senin evin değil ki !!!
derslerine çalış… !!!!”
diyor filmdeki normal / aklıselim (!) anne…
“böyle
cahil karakterleri izlerken ruhum sıkılıyor….”
diyor adam…
“seninle zaten asla bir
film sonuna kadar izlenmez…”
diyor adamın
yanındakiler…
“dünya yanıyor….
dünya yandıkça…
hepimiz yanacağız...”
diyor adam…
“ akşama televizyonda
hangi filmler var…”
diyor birileri…
“ allahümme sabirin ….”
diyor kahırlar içindeki
adam….
uzaklarda,
yakınlarda
birileri
habire
bombalarla
“küt diye…”
ölürken…
( murat örem / 22 mart
2016 / ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder