Farkında mısınız …?
Eylül geldi…
Haziran gitti…
Temmuz gitti…
Ağustos gitti …
Eylül geldi…
Şairinin dediği
şiir misali ;
“eski
bir eylül yeniden geldi…”
eylül , eski eski geldi de ;
bizler yeni mi kaldık sanki…
bizler de eskidik…
her ölümle eskidik, eksildik…
her cümleyle eskidik, eksildik…
her hoşçakalla eskidik, eksildik…
yapraklar dallarından düştü, eskidik…
incirler dallarında ballandı eskidik…
güneşin etrafında bir kerre daha ;
çok kerre daha döndü dünya, eskidik…
çocuklar büyüdü,
eskidik…
büyükler küçüldü,
eskidik…
gülüşler ekşidi, eskidik…
eskirken,
eskirken,
eskirken…
biz,
eskiyelim ama
eksilmeyelim bir sofranın etrafından
diye diye eskidik…
ayrılırken eskidik…
tanışırken eskidik…
didişirken eskidik…
eski bir merhabanın
hatırına diye diye
bunca yılın ardındn bize yakışan ahde vefadır diye diye
eskidik….
farkında mısınız,
eylül geldi…
hepimiz eskiyeceğiz…
her şey eskiyecek…
canları sağolsun bizi daha hızlı eskitenlerin…
canları sağolsun türkülerimizi duymazdan gelenlerin…
canları sağolsun
“eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” diyenlerin…
çünkü
eski bir eylül gelse de her yıl
yine de yeni bir şiiri söyleyecek
görmek , duymak isteyene…
bitpazarına nur yağacak kıymet bilmek isteyenlere…
öyleyse ahmet
telli’nin dizeleri zamanı şimdi…
öyleyse eylül şarkıları zamanı şimdi…
“
gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur cellat olur her gece
her gece yeniden bir talan başlar
acı ses olur, ses deli bir yağmur
eski bir eylüle gireriz böylece
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim, sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime…”
anılar gibi sürüklenir bulutlar
ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur cellat olur her gece
her gece yeniden bir talan başlar
acı ses olur, ses deli bir yağmur
eski bir eylüle gireriz böylece
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim, sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime…”
(
murat örem / 02 eylül 2014 / ankara…)
daha güzel anlatılamazdı
YanıtlaSil