aşağıdaki yazıyı 2013 yılının 16 şubat'ında yazmıştım...
iyi okuyun isterim...
taraftar olmadan , tarafgir olmadan okuyun isterim...
aşağıdaki yazıyı bir daha okuyun isterim...
ilkgençliğimin en güzel isimlerinden
süleyman seba'nın anısı önünde saygıyla eğilerek...
( murat örem / 15 ağustos 2014 / ankara...)
-fotoğraf / beşiktaşın efsanesi baba hakkı süleyman seba'yı alnından öperken-
******
benim tanıdığım beşiktaş “hadi kara kartallar, hadi kara kartallar” diye diye ‘kara kartal” nişanını göğsünde taşımayı bu takıma ve taraftara onlarca yıl öncesinden armağan eden yoksul balıkçı halkın insanı mehmet galindir…
benim tanıdığım beşiktaş efsane şükrü gülesindir…
benim tanıdığım beşiktaş , ankara’daki maçın devre
arasında 3-0 geride olan beşiktaşlı takım arkadaşlarının gözünün bebeğine
bakarak “ şimdi sahaya çıkın bu maçı
buradan kazanın. yoksa istanbul’a kadar yürürsünüz “ diyen baba hakkıyı mahçup
etmeyerek aynı maçı 3-0'dan döndürerek kazanmayı bilen takımdır…
benim tanıdığım beşiktaş o soğuk ingiliz gordon milne
dönemine kurban olduğumuz
seksenlerdir...
benim tanıdığım beşiktaş gani gani rahmet okunası
kurthan fişek hocanın tabiriyle ‘aristokrasinin, burjuvanın değil halkın
takımıdır..”
benim tanıdığım beşiktaş süleyman sebada timsalleşen efendioğluefendiliktir…
benim tanıdığım beşiktaş, müesses nizamla uzlaşmayı
aklına bile getirmeyen ‘karaşınların’ medarı iftiharı “çarşı” dır…
ben yıllardır beşiktaşı tanıyamıyorum…
hadi benim beşiktaşı tanıyamamam mesele değil de,
peki beşiktaş ne zamandır kendini tanıyor, tanıyabiliyor…
isterseniz on sene şampiyon olun bundan sonra bu kafayla
sametlerle mametlerle…
hiçbir kıymeti harbiyesi yok artık…
çıkarın beni taraftar listesinden…
çıkarın…
bize şampiyon değil bize beşiktaş lazım…
önce ve yalnızca spor ahlakı olan beşiktaş geri gelene
kadar hepimizi taraftar listesinden çıkarın…
(murat örem / 16 şubat 2013 / ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder