“çoksatançokdinlenipçokçokpazarlanan”
yerlerde
göremezsiniz...
Televizyonların
klip saatlerinde dönmez böyle hakiki
şarkılar...
“Yırtılan
ipek sesiyle...” bir
inip bir çıkan Leyla Çolakoğlu imzalı muhteşem nefesler pek -yoksa hiç mi ? - duyulmaz televizyonlarda, radyolarda...
Hayatın
en temel duyguları ve gerçekleri kırk
kapının arkasına saklanır 21. yüzyıl günlerinde...
Oysa
insan hayat karşısında , ne kadar varsa o kadar da yoktur...
Yokluğu
anlamanın yolu da var olana bakmaktan geçer...
Elimde
yine birkaç kitap var iki gündür...
Tezer
Özlü’nün de şu unutulmaz cümleleri var zihnimde...
“
Kanımca yazı yazmak coşku, hafif melankoli, taşkınlık gibi psikolojik bir semptomdur. İnsan
yazarlık hastalığını –az da yazsa- sürekli olarak içinde taşır..”
Bir de bıçak gibi bir
başka cümlesi var zihnimde Tezer Özlü’nün ;
“Yaşamla
ve ölümle hesaplaşmak için yazıyorum...”
Hepimiz
belki de öyle yapmaya çalışıyoruz...
Bu
bitmeyecek hesaplaşmayı kimileri kıra döke yapıyor ömrü boyunca, kimileri de her
şart ve ahvalde önce insanı anlamaya
çalışarak yapmanın yollarını arıyor...
ergir.com‘a girerseniz , Yalçın Ergir’in
kaleminden insana dair çok şeyi bulabilirsiniz...
Yalçın Ergir iflah olmaz bir
iyimserdir...
Ama içi boş bir iyimserlik değildir
bu...
Tek tek gerekçelendirilen , an an emek verilen , ilmek ilmek dokunan bir
iyimserliktir bu , içinde en sahih
realizmi / gerçekçiliği de
barındıran biçimde....
Aşağıdaki
muhteşem şarkıyı
“çoksatançokdinlenipçokçokpazarlanan”
yerlerde
göremezsiniz....
Şu
sözleri / güfteyi defalarca okurken, tavsiyemiz odur ki yırtılan ipek sesi de
defalarca dinleyin....
Belki
de en çok 'hayatın yaşanan yüzü' lazımdır
hepimize...
Belki
de insana ve hayata dair gerçeklerle yüzleşmek lazımdır hepimize...
Kimbilir
....
“ değişmez ayrılık yazgısı
an gelince ayrılırsın
an gelince ayrılırsın
hüngür hüngür ağlasan da
ayrılırsın -- ayrılırsın
bazen bir çift yaşlı gözden
hep öptüğün yaşlı elden
ayrılırsın -- ayrılırsın
bazen bir çift yaşlı gözden
hep öptüğün yaşlı elden
yıllarca kurulmuş düşten
an gelince ayrılırsın
okuldan, işten, semtinden
bildiğin o tek şehirden
an gelince ayrılırsın
okuldan, işten, semtinden
bildiğin o tek şehirden
gerekince memleketten
ayrılırsın -- ayrılırsın
yeni bir hayat kurarsın
o olmadan da yaşarsın
ayrılırsın -- ayrılırsın
yeni bir hayat kurarsın
o olmadan da yaşarsın
hep alışırım sanırsın
aldanırsın - aldanırsın
büyümeden gençliğinden
yürümeden gelecekten
aldanırsın - aldanırsın
büyümeden gençliğinden
yürümeden gelecekten
gümbür gümbür yüreğinden
ayrılırsın -- ayrılırsın
bir kediden, bir çiçekten
cüzdanındaki resimden
ayrılırsın -- ayrılırsın
bir kediden, bir çiçekten
cüzdanındaki resimden
an gelince ta kendinden
ayrılırsın -- ayrılırsın
değişmez ayrılık yazgısı
an gelince ayrılırsın
ayrılırsın -- ayrılırsın
değişmez ayrılık yazgısı
an gelince ayrılırsın
hüngür hüngür ağlasan da
ayrılırsın -- ayrılırsın...”
ayrılırsın -- ayrılırsın...”
-
yalçın ergir...-
( murat örem / 10 şubat 2014 / ankara...)
- meraklısı için not ; siyah beyaz fotoğraf / güfte ve beste / yalçın ergir ....-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder