üç beş günlüğüne de olsa ankaradan uzaklaşmak güzel...
ankaraya dönmek ise ; eh işte....
anne babanın ve artık sayıları gittikçe azalan aile büyüklerinin yetmişli yaşları aşarken dahi hala sağlık ve esenlik içinde olduğunu bir bayram sevincinde daha görmek çok güzel...
mesela , elli küsur yıllık eşini daha yeni toprağa vermiş büyük yengeni oğlu kızı damadı ve torunlarıyla bayram ziyaretinde görmek güzel...
ve hiç beklenmeyen bir ölümü trajediyle yaşayıp bunun üzerine iki yıldır hiç hesapta olmayan hastalıklarla da uğraşan ve bir tanecik olan teyzeni yine oğlu torunu ve dünürüyle birlikte umduğundan çok daha sağlıklı haliyle görmek de güzel....
ankaradan uzaklaşmak güzel....
ankaraya dönmek eh işte...
gittiğin yerde balıkesir gömeç candeniz sitesi sakinlerinin genel olarak sağlık ve afiyette olduğunu ve her zamanki komşuluk dayanışması içinde birbirlerini candan sahiplendiğini görmek de büyük mutluluk verici...
ve giderken de gelirken de 700 kilometrelik upuzun güzergahın ortasına yakın eskişehir molası verip muhtemelen şehrin en güzel manzaralı evini her zamanki zekasıyla bulup kiralayan büyük oğul umur örsana konuk olmak ve onu sağlıklı mutlu dingin bir genç adam olarak görmek çok daha güzel....
tarifsiz güzel...
eskişehir / yoldan köprüden ve umur'un evinden porsuk
ankaradan uzaklaşmak güzel...
ankaraya dönmek; eh işte...
ve ankaradan uzaklarda ölüm haberleri almak hüzünlü...
çetin önerin öldüğünü duymak mesela....
o çetin öner ki , oturup çayını içmişliğim de olan meslek büyüğüm/üz/dü...
mesela tarık akanın daha 66 yaşında öldüğünü serin bir eylül sabahında eskişehirde telefon ekranındaki mesaj kutusunda görmek ...
o tarık akan ki daha yirmili yaşların başındayken ben, bir törende enikonu sohbet etmişliğim vardı kendisiyle 80'lerin sonuna doğru....
yedi gün önce uzaklaşırken yaz mevsiminin renklerini ve güneşini görmüş de olsak, aradan geçen üç beş günde sonbaharın/sombaharın renklerinin baskınlığı çıkıyordu karşımıza dönerken ankaraya eşsiz bir pastoral tablo misali...
mezitler / bursa-eskişehir yolu
ve bu tablonun tadını çıkarmanın hazzı da unutturamıyordu insana çetin önerli tarık akanlı ölümlerin sızısını...
ankaradan uzaklaşmak güzel...
ankaraya dönmek; eh işte...
ama iki can eriğiyle
umur örsanla
arda erhanla
eskişehir sokaklarında
turlamak var ya;
insanda
ölsem de gam yemem
demenin tarifsiz hissini yaşatan huzur....
öyle işte....
( murat örem / 16 eylül 2016 / ankara...)
Güzel bir yazı ve güzel bir bayram tatili olmuş Murat kalemine sağlık; benim içinse acı bir bayram oldu eşimin erkek kardeşini kaybettik maalesef ama ne tesadüftür ki Karşıyaka mezarlık camiinde yanyana kılındı Çetin Öner'le cenaze namazları ve benim küçük kızım bir yandan amcasına üzülürken bir yandan "Anne Gülibik'in yazarı da ölmüş gördün mü" dedi, daha bir üzüldü. Yazın da beni daha bir duygulandırdı
YanıtlaSilSelamlar ve sağlık dolu uzun ömürler dilerim.
değerli funda ;
Silsana, eşine ve eşinin ailesine başsağlığı dilerim...
sizler çok yaşayın ki gidenler de yaşasın gönlünüzde...
o küçük kızının gözlerinden ve aklından içtenlikle öpüyorum...
böyle hoyrat bir çağda çetin öneri ve gülibiki de bildiği için...
ve elbette seni de eşini de bu hoyrat çağda okumanın erdemine inanan müstesna evlatlar yetiştirdiğiniz için sevgiyle saygıyla gönülden selamlıyorum...
dilerim 13. ayda olsun bundan sonra bütün ölümler....
murat....
muratcığım bütün yazılarını okuyorum takip ediyoruz kalemine sağlık düşüncelerine bilhasaaktarışına anltışına sağlık akıp gidiyor satırlar anlamadan bazen çık kısa gelebiliyor bazend eher kelimede cümlede acaba birşeyler kaçırdım mı diye tekrar takrar okuyorum yorum yazma zamanım uzun süredir yoktu kitapla ilgili yazıları derlediğimden zaman bazı yetmiyır bundan sonra biraz rahatladım yazarım ihşallah yazmadığımız zamanda aklına bir şey gelmesimn o kadar iyi okuyorum bazen de tüm gecelerin büyük bölümünü arşivinden senin yazılarını okuyarak geçiriyorum bun ainan. çok iyisin bu konuda . takdirle karşılıyorum seni seviyoruz. kalemine sağlık sevgiyle kal.
YanıtlaSildeğerli nurettin kuş ağabeyim;
YanıtlaSilsaygıdeğer büyüğüm;
son yazıdaki yorumunuza uzun uzun ve çok duygulanarak çok inanarak yazdım...
ne mutlu yazının gücüyle dost olanlara...
ne mutlu yazının güzelliğiyle ağabey kardeş olanlara...
ne mutlu yaşadığı topraklara sırtını dönmeyip emek emek çaba harcayan büyüklerinin kaleminden böyle onurlandırıcı cümleler duyan benim gibilere...
gönülden saygılarım ve hürmetlerimle...
murat örem / ankara....