gittim
geldim…
uzaklara
,
çok
uzaklara…
gittik
geldik …
uzaklara
,
çok
uzaklara…
yolun
başında uğradığımız
ana
baba evinin güvenli limanından
sonra
iki
haftalık yolculukta son soluklanmayı
iki
denizi olan şehirde yaptık…
kubbelerine,
denizine, gemilerine, insanlarına
baktım
baktım baktım
iki
denizi olan azman kere azman şehrin…
aradan
çeyrek asır geçse de
ömrümün
en
genç
en
üniversiteli
en
delişmen yıllarını
aradım
sokaklarında…
belki
bulurum diye…
o
iki denizli şehirde…
erhan
dayımı yad ettim…
gençliğimi
toyluğumu
gözü
dönmüşlüğümü
yad
ettim…
kaldırımlarında
yürüdüm…
kalamarını
yedim , birasını içtim….
sahaflarında
dolaştım…
dostlarımı
dostlarımı dostlarımı
kardeşlerimi
kardeşlerimi kardeşlerimi
gördüm;
kucaklaştım…
gittim
geldim…
ama
geçmedi içimdeki
kafası
kesik horoz misali şaşkın ve kahırlı halimin alevi…
gittim
geldim…
ama
geçmedi içimdeki
onca
yılın cehaletini taçlandıran şuursuzluğa olan nefretim…
ve
giderken
de gelirken de
zihnimde
hep
şu güzelim dizeleri dolandı durdu
süreyya
berfe’nin….
okuyun
aşağıda isterim siz de…
çünkü
daha gidecek çok yolumuz var…
büyüdükçe
daha da anlamasını beklediğimiz
çocuklarımıza
olan yaşamak borcumuz var…
kadir
kıymet bilmeyen çoğunluktakilerin
utançlarını
yüzlerine söyleyeceğimiz günlerin umudu
var…
hayatımızın
brütüslerinin
oğul
baba evlat olarak yüzlerine çarpa çarpa soracağımız
“sen
de mi ?”
lerin
sakin
sakin yazılıp sorulacağı okkalı
zamanların ahı var…
olacak…
olmalı….
( murat örem / 08 şubat 2015 / ankara…)
-fotoğraf / baba murat örem –oğul umur örsan örem
/ 1996-97 ?/ankara-
*****
Gidilir
gelinir.
Belki
sağsalim dönülür, hepsi o kadar.
Günler
geceler çabuk geçer.
Çabuk
geçmez şaşkın bir çocuğun hüznü
Vapurlar,
arabalar, karlar çabuk geçer.
Ayrılık
da özlem de herşey...
Herşey
çabuk geçer
Ve
birden gün ağarır.
Hepsi
o kadar.
Gidilir
herhalde gelinir.
Bütün
gün denize bakmak kadar.
Belki
ayvalar çürür.
Birşeyler
kurur, atılır.
Nedir
ki uzakta olmak
Ardahan'da
boş duran bir ev
Hiçbir
zaman suyu olmayacak bir kuyu
Unutulur,
kalır. Hepsi o kadar.
O
kadar anlayabilmek
O
kadar acemi
O
kadar toy
O
kadar ilk
O
kadar yeni
Ey
uğursuz yolculuklar
Ey
yıldızsız samanyolu
Bir
daha hiç olmayacaksınız.
Çünkü
yarım ve yaralı kalan
Bir
akşam, yemin etmiyorum ama
En
az günlerce, günlerce kanar.
Gidilir,
gelinse de gidildiği gibi değildir.
Hepsi
o kadar.
Süreyya
BERFE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder