1990’ların başında izlemiştim bu
filmi…
Ankara’nın
maltepe’sindeki “gölbaşı” sinemasında…
Hayatın üstüme üstüme
geldiği zamanlardı…
Bir çok fobinin tavan
yaptığı zamanlardı…
İki yalnız insanın
birbirine sığınıp yaslandığı zamanlardı…
ve karanlıktan , kapalı mekanlardan bunalmamayı öğrenecek kadar yaşlanıp hayat arsızı olmadığım genç
zamanlarımdı…
Genellemeden , kimseleri
kırıp dökmeden söylemek isterim ki ;
Yaş almak , büyümek ,
yaşlanmak
biraz da hayat arsızı
olmak galiba…
Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor
eskisi kadar…
Ne dakikada 120’nin
üzerinde çarpan kalbim…
Ne uzaklardan gelen
telefonun sesi…
Ne de dünyanın bu kadar
puşt bir yer olması…
1990’ların başında
izlemiştim bu filmi…
Ankara’nın
maltepe’sindeki “gölbaşı” sinemasında…
Yanımda Ahilez vardı…
Yanımda gençliğim vardı…
Yanımda inatçılığım
vardı…
Yanımda “güzel
günler göreceğiz çocuklar..” diyen ses vardı…
Allah var ; güzel
günler gördüm…
Çok güzel günler gördüm…
Çıktığım her yolda hiç
kimseye ama hiç kimseye müdana etmeden aklımın ve emeklerimin beni
varabileceğim en yüksek yerlere taşıdığını gördüm…
Sıcak bir çorbayı içerken
etrafımda dolanan çocuklarımın büyüdüğünü olgunlaştığını gördüm…
Daha büyüklerimin sağlık
içinde yaş aldıklarını , yaşlandıklarını gördüm…
Bir evin içinde, bir
hayatın içinde yaşanan her şeyi gördüm…
Bugün, gün biterken aklıma gelen şu aşağıdaki müzik
ve o unutulmaz film taa nerelere götürdü beni…
Aradan geçen zamanı
düşünürken ,
kendimi bildiğimden beri
kalabalıkların içinde
kaybolmadığım
eğilip bükülmediğim
kendim olabildiğim
insan olmaya ve insan
kalmaya çabaladığım….
için bir kez daha
önemsedim kendimi…
İyi ki dedim kendi kendime…
İyi ki dedim…..
ve doldurdum iyi ki’lerin
içini geçmişe ait onlarca yüzlerce hikayeyle…
gene doğsaydım
1960’larda…
gurur duyardım 68
hareketiyle…
gene baba olsaydım gene
aynı duyarlıkla bakmalarına çabalardım çocuklarımın hayata…
gene evlat olsaydım aynı
didişmeleri yaşardım sevgimi saygımı bir gram azaltmadan…
insanlığın uydurduğu
zaman dilimlerinden olan bir yıl daha biterken şu şarkıyı iyi dinleyin…
ve ederlezi adındaki bu
şarkının bizim de kültürümüzde olan hıdrellez olduğunu hiç unutmayın…
MÜJGAN--TAŞKIN ÖREM : Yaşamını,tırnaklarınla kazıyarak geldiğin mevkileri,çabalarını çok güzel anlatmışsın.Çok kitap okumana yardımcı olmak dışında iş bulmanda her hangi bir yardımda bulunamadık.Çünkü bu görüşlerimize ve felsefemize Tersti, biliyorsun.İyi de etmişiz.
YanıtlaSilSEVGİLER.