Bu blogda sayfaların en altına kadar
okuyanlarınız görmüştür
“…. aziz
nesin’in 7 yaşından itibaren daimi okuru…”
cümlemi de …
Bir gün uzun bir yazı
yazdığımda başlığı şu olacak ;
“ Bütün günahlarımın mesuliyeti aziz nesin’e aittir…Soru
sormayı itiraz etmeyi bu kadar iyi öğretmesiydi ben de bu kadar huysuz bir adam
olmazdım….”
aziz nesin bir yazısında kendini
batmakta olan bir geminin su almasını engellemek için herkesle birlikte çabalamak
zorunda kalan baş kemancı olarak
tanımlamış ve mealen şunları demişti ; “ geriye dönüp baktığımda yazdıklarımın
çoğunun içimdekini yansıtmadığını biliyorum…çünkü ben aslında tıpkı bir baş
kemancı gibi farklı yaşamak ve üretmek istemiştim ama içinde olduğum gemi öyle
çalkantılıydı ki günlük dertlerden sıra gelmedi kemanı gönlümce çalmaya..”
oturup düşünün uzun uzun bu
cümlelerin anlamını…
sonra
da aziz nesin imzalı şu güzelim şiiri okuyun bir cuma gününde…
ARKADAŞIM BADEM AĞACI
“ Sen
ağaçların aptalı
Ben
insanların
Seni
kandırır havalar
Beni
sevdalar
Bir ılıman
hava esmeye görsün
Düşünmeden
gelecek karakış..
Açarsın
çiçeklerini ..
Bense hayra
yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler
yüz bir tatlı söz..
Açarım
yüreğimi hemen
Yemişe
durmadan çarpar seni karayel
Beni
karasevda
Hem de
bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez
bağlanmışız bir olmaza
Koo desinler
bize şaşkın
Sonu gelmese
de hiç bir aşkın
Açalım yine de
çiçeklerimizi
Senden
yanayım arkadaşım
Havanı
bulunca aç çiçeklerini
Nasıl
açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez
kış olmaz
Bakarsın
sevdan düş olmaz
Nasıl
vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini
sen de bu güzel havaya …”
( murat örem / 26 aralık 2014 / ankara…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder