yıllar bir bir geçtikçe,
öyle çok şey tarumar oldu ki
gözlerimizin önünde birer birer...
ne o kaldı, ne öbürü ne diğeri...
yapraklar dallar derken, bin yıllık ağaçlar bile devrildi...
fason oldu her şey, naylon oldu, plastik oldu...
öpüşmelerden bile kekre bir floeresan ışığı kaldı....
oysa insanı, insanlığı tutan kökleridir...
kökler de her şeyden önce kültürdür sanattır ezgidir şiirdir....
çok korktum bu furyada cahit zarifoğlu için de...
her şeyi her şeye meze yapanlar, onu da koydular elbette vitrine...
fakat ucuzlamadı şükür ki cahit zarifoğlu şiiri...
çünkü o kadar hüzünlü ve o kadar sahihtir ki zarifoğlunun şiiri...
belki de onu koruyan bu tarafı oldu...
her şey hızla plastikleşirken
el oyması tahta bir kaşık gibi
dokunmadı kimse cahit zarifoğlunun şiirine....
dokunamadı....
yozlaştıramadı...
bayağılaştıramadı...
dergi posterlerinde telef edemedi...
gevşek ağızlı şair çakmaları
rezil gazeteci türevleri
televizyonlarda zarifoğlu şiirleri okurken
yine de gayri ihtiyari destur çekti ...
nedendir bilmem,
her yılın ekim ayında aklıma düşer zarifoğlu dizeleri...
sahih ve hüzünlü ve acılı ve yalnız birşeyler vardır çünkü...
sanki bir yutkunamamanın acısı gibidir dizeleri....
"bir ölüm vefalı bir de sonbahar..."
böyle der cahit zarif (oğlu) usta...böyle der...
bu dizeler de bu yazı için benden olsun zarif usta;
"geçtik, geçilmez denilen köprülerden
içtik, içilmez denilen denizlerden
sevdik, sevilmez denilen kalplerden
vardık, varılmaz denilen limanlara
ve şimdi hazırız artık
biz olmadan da açacak
kardelenlere....çiğdemlere..." (murat örem / ekim 2017)
günlük tartışmalar, şunlar bunlar üzerinize üzerinize geldiğinde şiir okuyun....şucu bucu demeden şiir....cahit zarifoğlu şiirini okuyun...
vakit kaybı olarak görürseniz, gelip sesli okuyacağım her birinize...
sözüm söz....
( murat örem / 19 ekim 2017 / ankara )
Şiir ruhun aynası. Bazen iki dize bile ne engin anlamlar taşır, nerelere alır götürür bizi.
YanıtlaSilEllerine sağlık dostum. 🍀👏👏
namıkçım;
Silyorumuna bereket dostum....
sevgiler selamlar....
murat...