en genç olduğu için yerde kalan arda erhan / kasım 2018/ankara-
çam ağaçları bilir mi, babalarının öldüğünü ?
küçücük fidanken "annem ölüverirse" diye uykuları kaçar mı çınarların ?
sedir ağaçları, baba olduğunda "oğullarım" diye diye uykusuz kalır mı ?
anneliği nasıldır kayın ağaçlarının, onlar da krep yapar mı çocuklarına....
gel de şimdi, ömrü uzun olsun
anneliğin manevi yükünden
çok bunaldığı çok üzüldüğü zamanlarda
gözlerimin içine baka baka
"köpekler ana baba olmasın..."
diye kalbiyle yakaran
annem müjgan hocanımı anma ...
ne güzel demiş sofokles;
"asla doğmamış olmak, belki de en büyük nimettir ( ! )
çocukken, sığınırsınız anne babanıza...
onlar kocaman kadınlar adamlar görünür gözünüze...
gençken onlarda BİN KUSUR bulma zamanıdır...
ki bulduğunuz kusurların bir kısmı da doğru ve gerçektir...
insan kusurludur çünkü....insan eksiktir...insan, na tamamdır...
sonra biraz daha geçerse ömür katarı
bir de üstüne anne baba olursanız
bir yanınız evlat bir yanınız babayken
gidip gelir içinizdeki salıncak....
siz yaş aldığınızda
kamburu çıkar olur babanızın...
gözleri daha az görür annelerin....
ve hayatın döngüsü devam ederken
torun kahkahaları sıvanır evlere; şanslıysanız...
çocuklar büyür...
babalar yaşlanır...
yaşı daha büyük babalar da ölür...
çocuklarınızın dedesi ölmüştür
sizin babanızdır onların dedeleri...
her şey yolunda gitsin de
sırayı bozmadan ben de vakitlice ölüvereyim
diye bir ses yankılanır zihninizde...
dünya adaletsiz bir yer...
bunu biliyoruz...iyi biliyoruz...
eğer adaletli bir yer olsaydı
faşist augusto pinochetler, 90 yıl 100 yıl yaşamazdı...
ellerine basılarak öldürülmezdi victor jaralar 40 yaşında (!)
ölümün ve savaşın olduğu bir yer adaletli olamaz...
ama inanın ki bana, ölümün olmadığı bir yer
çok daha adaletsiz olurdu....
vardır, "YaradanıN" bir bildiği...
vardır...mutlaka....
da....
ben biraz da aykırı bir adamım...
ikna edilmesi çok zor,
başına buyruk bir asi adamım...
her şeyi ama her şeyi öğrenmek isterim...
inanmak değil, bilmek ve anlamak isterim (!)
ikna olmadığım her yerde,
taşkın hocaların sesini duyamadığım zamanlarda
dönüp dönüp yazıya sığınmalarım bundandır...
acılarım, anılarım, aykırılıklarım bundandır ...
yaradana yöneltip yöneltip de
yarım asırdır cevapsız kalan sorularım da
tam da bundandır....
( murat örem / 10 şubat 2019 / ankara )
bu şarkıyı mutlaka dinleyin ///
"...ne ölenle öl / ne gidenle git / aslolan HAYATTIR canım kardaşım....
Çok ara vermişim:( Çok çok iyi geldi..
YanıtlaSilbazen harflerden de kaçar insan. sonra yeniden huzur bulur onların arasında...sevindim bu habere....
Sil