gidilir gelinir….
bir yerden bir yere…
gidilir gelinir
insandan insana…
bazen uçaklar kaçar…
bazen hayatlar….
bazen,
keşkeler kaçar…
bazen de,
bazenler kaçar…
hepsi olup giderken
takvim bir daha döner
ekinoksları,
en uzun günler en kısa günler
geceler
"şebb-i yeldalar..." akar aka akar…
bugün bir mesaj düştü telefonuma
yeni çağın tellalı whatsapp
üzerinden
kıymetli Oya göndermiş o büyük
havuzun içine, hepimize….
“şebb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir
mübtela-yı gama sor, kim(i) geceler kaç saat "
mübtela-yı gama sor, kim(i) geceler kaç saat "
asıl adı alaeddin ali olup bosnalı
sabit efendinin bu mısralarını
biraz da dolu dolu çevirirsek dilimize şunlar çıkar karşımıza ;
en uzun gecenin ne anlama geldiğini gökbilimcilere , takvim
uzmanlarına sorma….gamlar üzüntüler
sevdalar içinde sevdiğinden uzakta kalarak sabahlamak zorunda olanlara sor…onlar
çok daha iyi bilir (!!!) şebbi yeldayı…
zamanın göreliliği böyledir işte…
bir maçta gol yememek için iki
dakika bir türlü bitmez de
sevdiğiniz bir ortamda geçen 2
saat, iki dakika bile sürmez….
dahi bilim insanı einstein
da şöyle tanımlamıştır bir başka açıdan olan biteni;“güzel bir kadının yanında
saatler saniye gibi kısacık gelir de yanan sobanın üzerinde geçirilen
bir saniye bir asır kadar uzundur !!!!
dileyelim ki ; bir asır unutmayacağınız
güzellikleriniz olsun….
( murat örem / 21 aralık /şebbi yelda / 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder