çağ değişti…
zaman değişti…
mekan değişti…
öyle
diyorlar…
kitaplar değişti
evler değişti
sokaklar değişti
şehirler değişti
siyaset değişti
hayat değişti…
öyle
diyorlar…
sen değiştin
o değişti
şu değişti
bu değişti
“ama
ben değişmedim”
cahiller öyle diyorlar…
kalemler değişti
kitaplar değişti
yazarlar değişti
okurlar değişti
okumayanlar
çok
şükür (!)
hiççç
değişmedi
öyle
diyorlar…
çağ değişti…
talebeler değişti…
öğrenciler değişti…
muallimler değişti
öğretmenler değişti…
öyle
diyorlar…
kötülüğün karşısına iyiliği ,
dört ayaklılığın karşısına insanlığı ,
pespayeliğin karşısında dimdik durmayı
paranın karşısında ahde vefayı
bütün bir ömür koymaya çabalayan
iki dosdoğru muallimin evladı olarak büyürken
önce çocuk ve genç oldum
sonra erişkin oldum
şimdi orta yaşlılığın eşiğinde miyim içinde miyim…
hayatımdaki en güzel muallime
annem
müjgan hocanımın
kulağıma her vesileyle üflediği
“
Allah kötüye fırsat vermesin…”
cümlesi
misali köpkötü olmayı hiç
bilmediğim için
kötülere çok da yenildim…
ama
hayatın öğrencisi olmayı
hak eden talebelerin de öğretmeni olmayı
hep sevdim
pek sevdim
çok sevdim…
düşünmenin
üretmenin
okumanın
yazmanın
kim olursa olsun
hangi makamda olursa olsun
hak edenin ve
karşıdakine ahde vefanın
boza
markası kadar kıymet bulmadığı coğrafyada
yazandüşünenüreteninsan
olmanın karşılığı
bir yazarın ifade ettiği gibi
“kutuplarda
bikini satmaya benzese de”
başka şey bilmediğim için
elimden bu geldi…
elinden geleni ardına koymayan güzel insanlar
yolunuz açık olsun
elinden geleni ardına koymayan cahilverezil insanlar
şeytanınız bol olsun…
ha bir de bu arada
yalnızca ama yalnızca
hak eden öğretmenler ;
gününüz kutlu olsun…
-öğretmenliğin
hayat biçimi olarak yaşandığı
taşkın
hocalı müjgan hocanımlı
atila
pekyalçınlı fikret ünallı….günlerimin
ve
bu cümleleri hak eden
öğretmenlerimin
emeklerinin anısına-
(
murat örem / 24 kasım 2014 / ankara..)