Çocuktum…Gençtim…
1980’lerin başıydı, ortasıydı…
Değil
30‘lara , 40’lara;
20’li
yaşlarıma bile
daha
asırlar (!) vardı…
Öyle
sanıyordum…!!!!
Şimdi ;
İkisi
de benim o yaşımdan daha büyük
Evlatlarım(ız)
var…
50’nin kapısındayım….
Kapısındayız…
Çocuktum…Gençtim…
1980’lerin başıydı, ortasıydı…
Denize
giderdik, kitap okurdum…
Tatile
giderdik, kitap okurdum…
Okula
giderdim, kitap okurdum…
Otobüse
binerdim, kitap okurdum…
Aşık olurdum , kitap okurdum...
Aşık olurdum , kitap okurdum...
Lisede
yaşıtlarım ,
türev integral diye diye yırtınırdı
Redoks,
failatün,
derlerdi…
ben
hala kitap okurdum…
Onlar,
fizik
dersinde yerçekimini g noktasıyla tanımlardı…
Ben
“yerçekimsiz
karanfil” derdim…
Bütün bu gailesizliğime (!) rağmen matematik/fen öğrencisiydim ve üniversiteye giriş sınavının 1. basamağında okuldaki en yüksek neti çıkarmıştım fakat lise ortalama puanım yerlerde süründüğü (!) için okul üçüncüsüydüm sınav başarı puanıma göre....
Ha bugün ha yarın ; yakın gözlüğüm nerede benim yahu cümlesini günde elli kere edecek hale gelsem de, kitap okumanın, iyi bir yazıyı yazmanın hazzını hiçbir şeye değişmem hala…
Ha bugün ha yarın ; yakın gözlüğüm nerede benim yahu cümlesini günde elli kere edecek hale gelsem de, kitap okumanın, iyi bir yazıyı yazmanın hazzını hiçbir şeye değişmem hala…
İyi
müzik dinlemenin hazzını da değişmem …
Arda’nın evde aşka geldiği zamanlarda çalıp
söylediği şarkılar , tozlu arnavut kaldırımlı
yolların üzerinde ansızın parlayan yağmur taneleri gibi huzur verir
gönlüme, ruhuma hala bugün de ….
Uzun
zamandır Hüsnü Arkan dinliyorum gelen evrak giden evrak telaşları , incir
çekirdeğini dolduran / doldurmayan meseleler arasında fırsat buldukça…
Ama
ne besteler bunlar…
O
Hüsnü Arkan ki , Ezginin Günlüğü’ne dahil olduğu zamanlarda da yeni bir pusula
olmuştu güzelim gruba da biz dinleyenlere de….
Mesela
şunu söylüyor Hüsnü Arkan ; 2013 yılında çıkardığı albümde
sözü ve müziğe kendisine ait o muhteşem şarkısında….
-Ayrıca bakmayın siz bu muhteşem şarkıların o çok meşhur platformda yalnızca 10 bin 20 bin 30 bin kere dinlenmiş olmasına…
Bu ;
Hüsnü Arkan’ın ayıbı değil
bizim ayıbımız ,
sizin ayıbınız,
hepimizin ayıbı…-
(
murat örem / 17 ekim 2014 / ankara… )
-başlıktaki cümle / sigmund freud-
-başlıktaki cümle / sigmund freud-
*****
“bir eylül
akşamındayız, kimse gülmüyor
bir siyah beyaz fotoğrafta pus gibiyiz
belki biraz önce birini kaybetmişiz
siz hiç eksilmediniz mi? biz çok eksildik
korkma yanımda kal, şarkılar gibi
madem yalnız değiliz bize bir şey olmaz
gitmek dediğin ne? her sabah bir gemi kalkıyor
bir yelken, bir dümen, bir de sen; deniz başlıyor
bu deniz neden kırmızı? kimse bilmiyor
kimse sormuyor, neden siyah? sus gibiyiz
belki biraz önce birini kaybetmişiz
bir hikâye bitmiş ansızın, ölüm başlamış.”
bir siyah beyaz fotoğrafta pus gibiyiz
belki biraz önce birini kaybetmişiz
siz hiç eksilmediniz mi? biz çok eksildik
korkma yanımda kal, şarkılar gibi
madem yalnız değiliz bize bir şey olmaz
gitmek dediğin ne? her sabah bir gemi kalkıyor
bir yelken, bir dümen, bir de sen; deniz başlıyor
bu deniz neden kırmızı? kimse bilmiyor
kimse sormuyor, neden siyah? sus gibiyiz
belki biraz önce birini kaybetmişiz
bir hikâye bitmiş ansızın, ölüm başlamış.”
söz / müzik : hüsnü
arkan
Siz hiç eksilmedin mi bu bana www.hikayemasal.com daki anababa hikayelerinden "eksilirken tamamlanan anne" hikayesini hatırlattı.
YanıtlaSilsayın güler ;
Silyeni yazılarda yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle...
selamlar ,sevgiler....