birileri size
hiç “hocam” dedi mi çipil gözlerini kısarak…
birileri
mesleğiniz olmadığı halde “hocam”
dedi mi büyük bir saygıyla…
ben çok yaşadım bu duyguyu,
saçı sakalı ağarmış
yolun yarısını çoktan geçmiş
iki yetişkin çocuk sahibi baba olarak…
ters bir adam olsam da
bazen kelimeleri sürmene bıçağı gibi
kullansam da
kah en keskin cümlelerle uyarsam da
fatmaları,
miraçları,
mehmetleri
,
eyüpleri,
emreleri….
hepsi “hocam” dediler ağızlarını her
açtıklarında sevgiyle saygıyla…
hocalığı hakedip haketmediğimi
ömrümün sonuna kadar sorgulayacak olsam da
onlar iyi bildiler
ettiğim her kelimede niyetimi…
ters bir adam olsam da
bazen kelimeleri sürmene bıçağı gibi kullansam da
iyi bildiler kıvranmalarımın esbabı mucibesini…
birileri size
hiç hocam
dedi mi çipil gözlerini kısarak…
bilge
bakışlarıyla bir kız çocuğu
uzun uzun yazdı mı hikayelerini size hocam diyerek….
dilerim
bu cangılın ortasında
“delirmeden”
yokluk görmeden
“türkülerin
, meydanların” adını unutmadan
hep güzel
günler görün çocuklar…
üzerinizde çöldeki kum zerreciği kadar hakkım varsa
şunu da unutmayın ;
ömrünüz
oldukça ;
düştüğünüz,
kahpece düşürüldüğünüz yerlerden
yeniden
yeniden kalktığınızda
çirkini
güzele yeğleyip
mala
tamah edip
benden
bu kadar deyip
insanlığınızı
asla
kirletmeyin
çocuklar…
(
murat örem / 13 ekim 2014 / ankara…)
-resim / karayolları kreşi çocuklarından murat örem'e hediye/ 2006-
-resim tema / denizlerin altında hayat-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder