1980'lerin ikinci yarısında, mayıs ayı geldi mi, benim de içimde tomurcuklar açardı...istanbul şehir tiyatrolarında gençlik günleri başlardı çünkü...dönemin istanbul belediye başkanı bedrettin dalan'ın en iddialı isimlerindendi şehir tiyatroları genel sanat yönetmeni olan gencay gürün...
gencay gürün'ün görev yaptığı dönemde şehir tiyatroları her manada hep ön planda oldu...çok iddialı projelere imza attı...bizler o zaman gepgenç insanlardık...20'li yaşların ne anlama geldiğini çocuklarınıza , çocuklarınızın çocuklarına bakarak hatırlamaya çalışabilirsiniz....net olarak hatırlayamazsınız ama hatırlamaya çalışabilirsiniz...insan zihni geride kalan yılları puslu bir ayna gibi göstermeye meyyaldir çünkü....
şehir tiyatroları gençlik günleri tam anlamıyla çölde bir vahaydı biz kültür sanat edebiyat sinema ve tiyatroya ilgili gençler için... harbiye muhsin ertuğrul şehir tiyatrosu fuayesinde öyle çok isimle tanışma ve o isimleri dinleme şansım/ız olmuştu ki...murathan mungan, uğur mumcu diye başlardı liste hale soygazilere menderes samancılara selim ilerilere kadar giderdi....girişte büyük ve rengarenk minderlerde gençler oturur yeni çıkan kitaplara bakar bir kısmını indirimli fiyatlara satın alırdı...herkes sevdiğinin elini tutmanın huzuru içinde bir panelden diğerine bir toplantıdan bir başka film gösterimine koştururdu....onca güzel koşturmaca içinde genel sanat yönetmeni gencay gürün de genellikle orada olurdu...
ben, şehir tiyatroları aktörü dayım erhan dilligil üzerinden bir çok ismi zaten çoktan tanımış olmanın rahatlığı içinde olurdum...bir nevi istanbul'daki evimdi istanbul şehir tiyatroları...her bir sahnesiyle hakikaten evimdi...ulusal ve uluslararası nitelikte bir çok etkinlikte lokomotifti istanbul şehir tiyatroları...keşanlı aliler, biz aşağıda imzası olanlar, katharine blummlar lüküs hayatlar 12 eylülle birlikte çok uzun bir baskı döneminden çıkmış türk kültür ve tiyatro hayatı için muhteşem adımlardı...evita gibi büyük prodüksiyonlar da sırasını bekliyordu...
aradan 30 yıldan fazla geçse de bugün bile mayıs ayı bende öncelikle istanbul belediyesi şehir tiyatroları gençlik günlerini çağrıştırır...belli belirsiz bir buruklukla gülümserim...güzel şeylerin neden kısa soluklu olduğunu düşünür hayıflanırım...benim o dönemdeki yaşımdan bile büyük iki oğlum da...aradan o kadar zaman geçmiş işte...
istanbul belediyesi şehir tiyatroları ülke tarihinin en köklü kurumlarındandır...kökleri cummhuriyet dönemi öncesine kadar gider....tarihteki adı "darülbedai" dir ve güzellikler evi anlamına gelir...
ne zaman, kamuoyunun yakından tanıdığı ya da tanımadığı hakiki bir tiyatrocunun ölüm haberini duysam istanbuldaki o günlerim gelir gözümün önüne...sarayburnundan bindiğim bandırma üzerinden susurluk'a giden o gepgenç üniversiteli halim gelir...
gençliğim gelir...
istanbul'un erguvan ağaçları gelir...
taksimden inerken karşıma çıkan cennet bahçesi gelir...
feriköy'ün ve istanbulun binbir renkli yüzü gelir...
öyle işte....
( murat örem / 02 mayıs 2017 / ankara )
ses/ hazım körmükçü/lüküs hayat
Murat'çım o gençlik günlerini tekrar hatırlattın. Feriköy Öğrenci yurdundan çıkar, bazen dersleri ekip giderdik Muhsin Ertuğrula
YanıtlaSilHatta bir keresinde rahmetli Erdal İnönü ile beraber aynı mekanda Keşanlı Aliyi izlemiştik. O zamanların siyasetçileri de başkaydı. Sanattan anlarlar dı. Çünkü onların babaları da tiyatroya operaya giderdi. Bu bir kültürdü. Şimdi bunlar, bizde bir anı ve en önemlisi bugünümüzü besleyen kültürümüzün alt yapısı olarak kaldı.
Bu arada yurdumuzun 100 m yakınındaki Haldun Dormen Tiyatrosunu unutmayalım.(Orası da kapandı) Hey gidi 1980'lerin Mayıs ayları ve Gençlik günleri.. Selamlar, Bilhan Dalkılıç
bilhan dostum,
YanıtlaSilsevgiler selamlar kardeşim...
en kısa sürede daha uzun uzun görüşmek dileğiyle...
ankara veya edirnede....
belki de istanbulda...
murat...