*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

28 Aralık 2018 Cuma

babaanne harçlığının BEREKETİNİ bilir misiniz...ben bilirim...bir kalem erbabı bir yazının başına geçtiğinde kaç kahır yaşar bilir misiniz...ben onu da bilirim...


                                      1988 !  30 yıl önce (!) babaanne dede torun

eğitimin her aşamasında kazanılmış 
deve dişi imtihanlar  da dahil
başarının  abartılmadığı,
şımarık övgüyle karşılanmadığı 
hatta görmezden gelindiği (!)  evde
muallim baba muallime anneyle  
büyümek   nasıldır, bilir misiniz ?

ben bilirim….


içilecek lezzette çay bulun(a)madığı için
1970’ lerin sabah kahvaltılarında  
ıhlamurlarla  güne başlamak nasıldır , bilir misiniz…

ben bilirim....


çay yerine içilen o ıhlamurun ekşimsi tadının  
kahvaltıdaki güzelim  kelle peynirinin 
canına okuduğunu (!)  bilir misiniz…

ben bilirim…


öyle işlemiştir ki içime 
ıhlamurun o ekşimsi hali 
bin yaşında oldum;  
hala  sevmem o tadı ,
içine tarçını karanfili 
bilmemne otunu koysanız da
sevmem….(!) 


nohut kahvelerini,
benzin kuyruklarını ,
5 günlük su kesintilerini ,
15 saatlik elektrik yokluklarını
bilir misiniz…

ben bilirim….



susurluk garajı’ndan,   
1980'lerin karlı zamanlarında 
üniversite talebeliği için bir otobüse atlayıp
 12 saatte bile istanbul’a varamamayı (!)  
bilir misiniz…

ben bilirim….


istanbul sarayburnu'ndan kalkıp 
marmara denizini aşıp 
bandırmaya’nın ağzına kadar gelen feribotun
fırtınada yanaşamadığı için
gerisin geri istanbul'a  döndüğünü
bilir misiniz …

ben bilirim….


talaş sobası yakmayı 
talaş dolu kovayı 
bir bilim adamı ustalağıyla 
doldurmayı bilir misiniz ?

ben  bilirim….
hem de iyi bilirim…

bir ara enikonu anlatayım size
talaş sobası yakmak için kovayı doldurmanın 
talaşları ayrı bir tokaçla kovada sıkıştırmanın ilmini…




                      simsiyah saçlarınız ve sakallarınızla
                     elinizde kocaman PTT jetonlarıyla
                     17, 18, 19, 20 yaşındaki hallerinizle 
                               boş kulübe aramak  nasıldır  
                                       bilir misiniz…

                                      ben bilirim....

çalışan jetonlu telefon  bulma duygusunu 
bilenler bilmeyenlere anlatsın …
her şeyi de bana yazdırmayın :)))

dedenizle uzuuun yürüyüşler yaparken
onunla sohbet etmenin  
ve  hep daha başkayı öğrenmenin 
tarifsiz lezzetini bilir misiniz...

ben bilirim....


babaannenizle sırdaş olmanın hazzını
onun elini yanaklarını öpmenin huzurunu 
babaanne harçlığının "BEREKETİNİ" bilir misiniz...

ben bilirim....


bir kızkardeşe 45 yıldır ağabey olmanın 
sorumluluğunu,  hem huzur hem yorgunluğunu 
bilir misiniz...

ben bilirim....


30 yaşına bile gelmeden 
iki erkek evladın babası olmanın  
manevi yükünü ve tarifsiz coşkusunu  
bilir misiniz ...

ben bilirim...



50 yıllık babanızı, TAŞKIN HOCA'yı 
ellerinizle kara toprağa usulca bırakmayı 
bilir misiniz...

ben bilirim....!!!



yürüdüğünüz upuzun yol boyunca,
her vesileyle bin didişme  yaşayıp
en sonunda yolları külliyen ayırsanız da;
eş durumundan sizin de babanız olmuş
bir başka "balkan baba'nın" 
sohbetini çok çok özlemek nasıldır,
bilir misiniz.... 

ben bilirim....




bir kalem erbabı 
bir hikaye anlatmanın  başına geçtiğinde
"sizi  yine  size  anlatabilmek için..."
kaç kalp krizi,
kaç beyin kanaması, 
kaç gönül travması geçirir 
bilir misiniz...

bilmezsiniz....(!) 



bilmemnerenizde  bile değildir...
ancak göz kenarıyla okumayı bilirsiniz...

                                         
                                           oysa; 
                      yazarlar sizin yerinize de ölür.... 
              yazarlar sizin yerinize de sevda acısı çeker 
                         yazarlar sizin yerinize de 
                    baba olur ana olur evlat olur...
                  terk eder...terk edilir...parasız kalır...
                  dünyanın en büyük aşklarını yaşar...
                         kainatın en zenginleri olur....


siz. bunları da bilmezsiniz...
bilirsiniz de bilmezsiniz...


kurnazlık, derisi olmuştur milyonların ....



ha, bu arada 
siz  fecri ebcioğlu’yla 

1970'lerde yeni yıla girmek nasıldır 
bilir misiniz ?


ben bilirim…
onu da bilirim..

bir ara onu da yazayım size...


hadi şimdi gidin,  televizyonunuzu açın....
elinizdeki trankilizanlar misali TV kumandalarınızla....!!!

           ( murat örem / 28 aralık 2018 / ankara )